25 Ağustos 2020 Salı

damla ve razvan / mekanlar ve önemi

 



1. servis . eski model camları açılmayan bir işyeri servisi. razvan şoför, damla ise rotada ilk alınan ve son bırakılan çalışan


arkada işçiler olduğu ve ter koktukları ve tek kadın yolcu olduğu için damla her seferinde şoför arkasında oturmayı tercih ediyor.


önemi:razvan ve damlanın en çok başbaşa kaldıkları mekan. aralarındaki gerilimin ilk ateşlenddiği yer olması ve finalin gerçekleşeceği yer olması yönünden de önemli.



2.ofis: 3 +1  eski bir apartman daire. büyük odada patron, küçük odalarında birinde ise oğlu duruyor. salonda teknik ressamların masaları var. damlanın masası tam tuvaleti görecek şekilde duruyor.


önemi: ilk karşılaşma burada olacak ve damla ve razvan birbirlerinden burada nefret edecekler. razvan işte boşa düştüğünde ofiste takılacak.



3.ofis tuvaleti: bina eski olduğu için tek tuvalet var ve haliyle kadın erkek ayrımı yok. 

önemi: razvan pislik olsun diye kapağı kaldırmadan işeyecek ve sifonu hiç çekmeyecek. damla buna önce çok kızacak, daha sonra da intikam planı için burayı kullanacak.


4. damlanın evindeki odası: pembe duvar kağıdı. eski tek kişilik bir yatak ve pembe yatak örtüsü, beyaz bir dolap üzerinde barbie stikırları var. bilgisayarının arkası biraz da çocuk sahibi olmadığından saplantı olarak sevdiği ablasının kızı pınar (13 yaşında) ile olan fotoğrafları ile dolu. beyaz bir abajuru var tam başında, abajurun yanında birkaç yıllardır okunmayı bekleyen kitap duruyor. 


önemi: damlanın kendi ile başbaşa kaldığı anlar


not: fotoda gördüğünüz hanımefendiyi tanımıyorum. bir şekilde instagramda takip ediyorum, çok beğeniyorum ve adını dahi bilmediğim. plakalardan anladığıma göre istanbulda ikame etmekte. damla karakterini onun yaklaşık 15 sene sonrasını düşünerek inşa ettim.


5.razvanın siyah şahin marka arabası: razvanın özel alanı da burası. mor neon ışıklı iç kısmı ve arabanın direksiyonunun üstü halı gibi bir şeyle kaplı. araba teybi de neon ışıklı. dikiz aynasından bir cd sallanıyor. döşemeler sarı, koltuk geriye yaslanmış, direksiyon küçük boy, vites topuzu mor ve etrafında bir tezbih sallanıyor.


önemi: razvanın kendi ile başbaşa kaldığı anlar.


not: razvan karakteri ise ben gece potada şut atarken gelip her geldiğimde ne kadar kazandığımı soran, arada şut atıp giden bir eleman. hakkında pek bir şey bilmiyorum ama karakteri onun temelinde şekillendiriyorum.

10 Ağustos 2020 Pazartesi

seni öldüreceğim

İlkbaharın ilk sıcak günüydü. Damla, Razvan, şirket ve ülke için de zor bir gün olmuştu. Herkes burnundan soluyordu. Sabah serindi o sebepten herkes evden çıkarken kazak üstü ceket hırka gibi bir şey giymişti ama öğlen çıkan güneş herkesi kavurmuştu.

Yapış yapış, ter kokulu ve sinir harbi ile geçen iş günü bittiğinde derin bir ohh çekmişti Damla. O kadar çok terlemişti ki; kısa, hacimli, marilyn monroe tarzı bukleli harika saçları alnına ve ensesine yapışmıştı. Makyajını bile tazeleyemeden hemen servise atmıştı kendini. Önünde bir saati aşkın bir yolculuk vardı ve telefonun şarjı da bitmek üzereydi. Offlaya pofflaya servise doğru yürüyordu ve servisin şoförü, en nefret ettiği Razvan sigara içiyordu.

Razvan'ın da günü berbat geçmişti. Bütün gün şirketin işleri bitmemiş ve durmaksızın araba kullanmış, öğle yemeği dahi yiyecek vakit bulamamıştı. Sıcaktan donuna kadar terlemişti ve şimdi de servisi atmak zorundaydı. İşe başladığında servis işi yok, sadece makam şoförlüğü ve gün içi ulaştırma demişlerdi ama iki aydır bu iş de ona kalmıştı ve elbette karşılığında maaşında bir düzeltme almamıştı. Servisin önünde sigarasını kavga eder gibi içiyordu ve yetmezmiş gibi ilk günden beri nefret ettiği Damla tüm suratsızlığı geçip yine arkasına oturmuştu. İlk gördüğü andan beri Damla'dan nefret ediyordu.

Diğer çalışanlar da servise bindi ve Razvan hırsla kontağı çevirdi. Cuma akşam trafiği neden diğer günlerden yoğun olur hiç kimse mantıklı bir açıklama yapamıyordu. Tüm bunlar yetmezmiş gibi servisin camları açılmıyordu ve eski moda servisin kliması da yoktu. Damla şarjı bitene kadar müzik dinlemeye karar verdi ve kulaklığını takıp camdan dışarı bakmaya başladı. Şakağından düşen terlerin omzuna değişini hissedebiliyordu ve boğulmak üzereydi. Eve gidince alacağı soğuk duşu ve yarın ne giyeceğini düşünmeye koyuldu.

Razvan ise servisin burnunu sokabileceği her yere soka soka, insanların önlerini kese kese, trafik canavarı gibi araba kullanıyor ve pazartesi sabahı istifa edip korsan taksi olarak çalışmayı düşünüyordu. O kadar çok ani fren ve ani gaz yapıyordu ki, servisin içindeki insanlar koltuklarında ileri geri gidip duruyorlardı.

En sonunda Damla dayanamadı ve "Biraz sakin sürer misiniz?" dedi buyurgan bir sesle. Ses tonunun altında aşağılama da vardı nefret de.

Razvan derin bir nefes aldı. Derin bir nefes daha aldı. Sonra da türkçe pop çalan ana akım radyodan çıkıp arabesk çalan bir radyoya geçip sesi de açıp hayvan gibi servisi sürmeye devam etti.

Tam Razvan'ın radyoyu değiştirdiği anda Damla'nın şarjı bitti ve servisteki müziğe maruz kaldı. Biraz önce Cem Adrian'dan Bu Şarkı Aşka Yazıldı'yı dinleyen kulakları şimdi Çubuklu Cem'den Bu Aşka Kan Dökülür'ü dinlemek zorunda kalıyordu. 

Herkes sıra ile iniyor ve servis boşalıyordu ama trafik de zaman da inanılmaz ağır akıyordu. Damla ise radyoda çalan hiçbir şarkıya dayanamıyor ve delirecek gibi oluyordu. Razvan'ın arkasından, Razvan'ın duyabileceği kadar sert şekilde oflayıp duruyor ve her oflamasında Razvan daha da çıldırıyordu. Damla ise koltuktaki her ileri geri sarsılışında da patronla Razvan konusunu bir kez daha konuşmayı düşünüyordu. İlk şikayetinde patron hiç oralı olmamış ve nazikçe defetmişti Damla'yı. Ki bu ilk görüşte nefret ettiği Razvan'dan daha da çok nefret etmesine yol açmıştı. Damla 44 yaşındaydı ve hiçbir şeyden bu kadar çok nefret etmemişti.

Damla daha fazla arabesk müziğe daha fazla dayanamayacak hale geldi ve "Razvan bey müziği kapatır mısınız?" dedi sertçe.

Razvan duymamazlıktan geldi.

Damla daha yüksek bir tonda tekrarladı "Razvan Bey müziği kapatır mısınız?"

Razvan durdu, Damla'dan bir önceki çalışan da servisten indi. Şimdi serviste baş başalardı ve önlerinde yaklaşık 20 dakikalık bir yolculuk vardı.

Damla derin birkaç nefes aldı. Duyulmamazlıktan gelinmeye katlanamıyordu ve ona ondan korkmadığını göstermeliydi.

"Razvan bey!" dedi bu sefer bağırmaya çok yakın bir sesle.

Razvan irkildi ama cevap vermedi.

Gerilim her geçen an artıyordu. Arkasından boğazını sıkmayı da düşündü Damla, inip taksiye binmeyi de ama ne yazık ki çevre yolundaydılar.

Aynı şartları Razvan da analiz etti ve kendini çok daha güçlü hissetti. Evine gidene kadar Damla esiri sayılırdı, direksiyon ondaydı ve kararları o verirdi. Dezavantajları Damla'nın kadın olması ve olaylar büyürse herkesin ona inanacağını düşünmesiydi.

Yol açık olmasına rağmen hızını düşürdü, bir sigara yaktı ve sesi sona getirdi Razvan.

Sigaranın kokusunu aldığı gibi de delirdi Damla ve bağırmaya başladı.

"Ne yaptığını sanıyorsun sen! Seni kovduracağım! Sana bu saygısızlığını ödeteceğim"

Müziği kapattı Razvan ve arkasını döndü.

"Elinden geleni ardına k(g)oyma" dedi ve sigarasından derin bir nefes alıp Damla'nın yüzüne üfledi.

Damla artık dayanamayacaktı ve sonu ne olursa olsun polisi arayacaktı, eli çantasından telefonunu almaya uzandı, telefonun çıkarttığı an şarjının bittiğini hatırladı. Çaresizliği hiç böyle yaşamamıştı.

Avuçlarını sıkarak ağlamaya başladı. Ağladığını Razvan'a belli etmemek için iyice kendini sıkıyordu. Sıcaktan alnından akan terler gözyaşlarına karışıyor, elinin üstü ile hem terini hem gözyaşlarını siliyordu. Bu yolculuk bitecek, bu servisten inecekti. Ve bu yaşadığı şiddetin elbette intikamını sonu nereye çıkarsa çıksın alacaktı. Ağladığı belli olmasın diye gözlerini sıkıyordu ama gözlerini Razvan'dan ayırmak da istemiyordu. Eğer evine giden güzergahtan çıkarsa saldıracaktı. Ölüm şu an yaşadığı anlardan daha kötü olamaz diye düşünürken Razvan sağa, Damla'nın evine doğru döndü.

İki sigara daha içti Razvan, arabesk şarkılara o çirkin sesi ile eşlik etmeye başladı. Trafikteki arabalara küfürler etti. Damla'yı rahatsız edebileceği kadar rahatsız etti, taciz edebileceği kadar taciz etti ve sonunda Damla'nın evinin önünde durdu.

Servis durunca Damla avuçlarını açtı, tırnakları avucuna geçmişti sinirden. Bembeyaz yüzü kıpkırmızı olmuştu. Servisin kapısına gitti, kolu çekti, ama kapı açılmadı. Tekrar denedi, yine açılmadı. Bir kez daha sinirle çekti yine açılmadı. Razvan sürücü koltuğundan açmaya çalıştı. Yine açılmadı. Dışarı çıkamıyordu Damla ve gözyaşlarını da tutamıyordu. Razvan'a döndü çaresiz. Razvan sesli sesli bir la havle çekti ve sürücü tarafından inip yolcu kapısını dışarıdan açmak için ağır ağır, kabadayı kabadayı yürüdü. Kapıyı Damla'ya özel şoförüymüş gibi açmak zorunda kalmayı kendine yediremiyordu ama eli mahkum açtı. Açılan kapıdan Damla'nın yüzüne bir serinlik vurdu ve indi Damla. Sonra Razvan'ın gözlerine öfke ile baktı. Aynı öfke Razvan'ın gözlerinde de vardı. Aynı anda birbirlerine aynı şeyi söylediler.

"Seni öldüreceğim"

damla ve razvan karakter özellikleri

 DAMLA: 44 yaşında yalnız yaşayan bir kadın. anne ve babası o ilkokuldayken boşanmışlar ve devamında seri evlilikler yapıp durmuşlar. sadece annesinin soyadı 11 kez değişmiş.hayatı anne ve babasının düğünlerinde geçtiğinden belki evlilik müessesinden illet etmiş ve hiç evlenmeyi düşünmemiş.

Bir ablası var Damlanın aralarında da az yaş farkı olan. hemen evlenmiş ve bir çocuğu olmuş. Damla yiğenini evladı gibi seviyor. hatta biraz fazla seviyor. çok fazla seviyor. telefonunun duvar kağıdından tut, etejerinin köşesinde hep yiğeninin resmi var. instagram sayfası ikisinin fotoları ile dolu..

teknik ressam damla. liseyi bitirir bitirmez girdiği iş yerinde yıllardır aynı masada aynı işi yapıyor. enerjisi çok yüksek. çok iyi bir çalışan ya da çok sevilen bir çalışan hiç olmasa da iş güvenliği kaygısını; önce patron ve devamında patronun oğlununun platoniği olduğunun farkında olduğundan hiç hissetmiyor. marliyn monroe'ya benzer bir havası var son birkaç yıldır. saçlarını m.m gibi yapıyor. biraz kilo aldı ve çok yakıştı. hep bakımlı ve çok güzel gülüyor. dişleri muhteşem, bazı geceler dişmacunu reklamlarında oynadığını düşlüyor.

 



RAZVAN: 22 yaşında ailesi ile yaşayan erzurumlu bir çocuk. baştan 5.ci sondan 2. evlat. yapıtaşı feodal olan bu ailede kızlar evlattan sayılmıyor ve babası asla başlık parası almadan kızlarını evermiyor. 

ablalarının yetiştirdiği çocuklardan razvan. o sebepten ablalarına çok düşkün. büyük ablası evlenirken damadı öldürmeyi ciddi ciddi düşünmüşlüğü var. çocuklarla ise arası iyi değil. sayısı her yıl artan yiğenlerinin korkulu rüyası. döverek seviyor, bağırıp çağırıyor ve onlara emirler yağdırıp duruyor. 

Damlanın şirkette ulaştırmadan sorumlu Razvan. it gibi araba kullanıyor. çok seri ve çok pratik. olmayacak yollara giriyor, ara sokaklardan dolaşıyor, kırmızıda geçiyor, ters yönden gidiyor ve en sonunda istenilen vakitte istenilen yere ulaştırıyor. 16 yaşında siyah bir şahin araba almışlığı var biraz gayrimeşruya bulaşıp kazandığı ilk para ile. geceleri arabasında uyurdu o günlerde. şimdi de durum farklı değil. arabasını çok seviyor. bazı geceler korsan taksiye çıkıyor sırf uyku tutmadığı ve araba sürmek istediği için.

6 Ağustos 2020 Perşembe

tarih yeniden yazılacak - Haber yazma - ödev

Tarih Yeniden Yazılacak!
Çılgın bilim insanı Elon Musk yine açıklamaları ile dikkatleri üzerine çekti. Otonom otomobilden, marsa koloni kurmaya; zombi silahlarından, uzay turizmine; starlink'ten hyperloop'a kadar birçok projenin mimarı olan Amerikalı bilim insanı Elon Musk son açıklamaları ile dünyanın şaşkına çevirdi.

İki milyar dolar harcayarak Gılgamış Destanına ait 5 yeni tableti bulduğunu söyleyen Musk'a göre Gılgamış ölmemiş ve ölümsüzlük iksirini bulmuş. Yıllardır Ortadoğudaki birçok arkeolojik kazıya sponsorluk yapan ve binlerde arkeoloji öğrencisine burs veren Elon Musk'ın asıl amacının tutkusu olan Gılgamış Destanı olduğu öğrenildi. 

Yıllarca süren ve herkesten gizli yürütülen kazılarda Gılgamış Destanına ait olduğu belirtilen 5 tablet daha bulduğunu söyleyen Musk "Sanılanın aksine destan Gılgamış'ın ölümsüzlük iksirini nehirdeki yılana kaptırması ile bitmiyor" dedi ve ekledi "Uruk şehrine dönen Gılgamış bir süre gücünü topladıktan sonra Uruk'un gençleri ile yola çıkıyor ve Sedir Ormanından binlerce ağaç kesiyorlar. Kestikleri ağaçlar ile Ölümsüzlük Denizinin kıyısında devasa bir gemi yapıyorlar ve Kayıkçı Urşanabi'yi rehin alıp zorla tekrar Utnapiştim'i tekrar ziyaret ediyorlar.

Utnapiştim Gılgamış'ı görünce gülümsüyor ve 'Şimdi ikna oldum ölümsüzlüğü hak ettiğine ve ben ikna olduysam tanrılar da olur'" diyor ve Gılgamış ölümsüzlüğü hak edip Uruk'a dönüyor.

Çok yakın zaman da tabletleri dünya sümerologları ile paylaşacağını söyleyen Musk bir müjde daha verdi. 12 tabletteki eksik yazıları tamamlamak için ellerinde yeteri kadar veri olduğunu söyleyen Musk "Geliştirdiğimiz bir yapay zeka programı ile eksik yerlerde ne yazacağı hakkında artık bir fikre sahibiz. Yakın zaman da bu verileri de insanlık ile paylaşacağım" dedi.

Elon Musk konuşmasının devamında "Sümer kral listesinde Gılgamış'ın 700 yıl yaşadığını gördüğüm günden beri ölümsüz olduğunu biliyordum. Artık çok eminim ki Gılgamış ölmedi ve aramızda yaşıyor. Umarım bir ipucu verir. Gılgamış bir ipucu versin, ben kendisine ulaşırım ve onunla tanışabilirim. Tarihin bu canlı tanıdığından öğreneceğimiz çok şey var. Söz veriyorum hiçbir şekilde kendisi üzerinde deneyler yapmaya yeltenmeyeceğim, benim amacım ölümsüzlük değil, sadece insanlık tarihindeki boşlukları mümkün olduğunca doldurmak" diyerek sözlerini sonlandırdı.