1 Mart 2017 Çarşamba

Dogville handan özel özeti

Film bir giriş ve dokuz bölümden oluşuyor
Giriş:
Klasik bir Amerikan kasabası gözümüze çarpıyor. Bir ana yol kasabayı ikiye bölüyor. Kendi halinde insanlardan oluşuyor ahali. Kendi halinde ama biraz garip. Belki de en tırlak karakter kilise orgundan ve çandan sorumlu genç kadın. doktor bir baba, kasabanın dışarısı ile tek ilişkisi olan aptal, çirkin ve zavallı kargocusu, aptal bir çocuk ve son derece esas oğlan olan; felsefe ve edebiyatla ilgili yakışıklı bir adam. Hayat Dogville doğallında devam ederken birinci bölüm başlıyor.
Bence en önemli an ise Musa isimli köpeğe verilen kemikteki et parçasının yarattığı gerginlik. Açlık korkusu var kasabada, özellikle de çocuklarında babasında.

1:
Yazar karakter evine dönerken uzaklardan silah sesleri duyuyor. Başkası olsa korkar ya da kaçar ama Dogville’de hayat son derece monoton ve sıradan geçtiği için olsa gerek korkmuyor ve bankta oturup romanını düşünüyor. Ve Grace ile de o sıralarda rastlıyor. Grace maum Nikole kidman! Ve elbiseleri çok güzel, kürkü var mesela. Saçları dağınık ve yüzünde korku dolu ifade olsa da adamı etkiliyor.
O sıralarda ise bir araba yaklaşıyor ve yazar Grace’i madene saklıyor. Gelen karakterlerin gangster oldukları hem tavırlarından hem arabalarında ve kıyafetlerinden aşikar. Kadını madene saklıyor ve gansterlere yalan söylüyor. Tehlike geçince de Grace’e aç mısın diyor? Grace ise kıyafetinden ve yaşından baklenmeyecek bir şekilde emeği hak etmekten bahsediyor.
Metafor olarak bölümdeki önemli anlardan birincisi bence yazarıın Grace’in kalması iöin herkesi toplaması. Elbette kasabada gansterler tarafından aranan bir yabancıya karşı bir korku var ama iş oylamaya gelince sadece zenci (afrikan Amerikan) kadın kalsın diyor. Ve geri kana sessiz kalarak iki haftalık deneme süresine izin veriyorlar. Sadece tek oyla seçim kazanabileceğini göstermesini güzel buldum.
Diğer nokta ise yazarın yine kasabayı tanıtırken biblo satan kadının biblolarını Grace’e gösterdiği an. Gerçekten de soluk ve çirkin şeyler ama Grace’e güzel geliyor o biblolar. Çünkü artık o Dogville’de ve oradaki en güzel biblolar o biblolar. Ve onları güzel yapan az olmaları.
2:
Grace’in iki haftası başlamıştı ve bir işin ucundan tutması gerekiyordu. Çükü aksi takdirde dogville’i terk etmesi gerekecekti ve dışarısı onun için tehlikeliydi. Sabah Grace herkesin kapısını çalıp yardım etmek istediğini söyledi ama kimse ondan yardım istemedi. Bir şekilde hayatta kalmaya alışmışlardı ve ortada yapacak gerçekten de çok fazla iş yoktu. Sonra üzümlerle ilgili bir iş buldu. Bu başlangıç oldu ve devamı geldi. Dogvillelilerin angarya işlerini yapmaya başladı. Zeki çocuğa ders çalıştırmaya başladı, doktorun ilaçlarını getirmeye, kör karakterle sohbet etmeye, evsiz karaktere yemek yapmaya, kötürüm kızı lazımlığa götürmeye… ve yavaş yavaş Dogville’de bir aidiyet oluşturmaya başladı ve insanlar durumdan memnun gözüküyorlardı. Sadece biri hariç. Chuck! Ki bir oy dahi hayır derse gideceği için onun da oyunu kazanmak zorundaydı. Çhuck ve eşinin çocuklarına baktığın günün gecesi Chuck eve geldiğinde bir hesaplaşma yaşadılar. Chuck Dogville’e olan nefretini anlatıp Grace’i kovdu. Dogville’in kokuşmuşluğundan ilk kez biri bahsediyordu.
3:
Bu bölüm kör karakterin evinde başlar. Adam yaşlı ve kördür. Ondan hiç evden çıkmaz. Grace dayanamaz ve adamı kör olduğunu ima eder ve kör adam da ilk kez bunu itiraf eder. Kör adam kör değilmiş gibi davranıyor ve kasabada bu yalanı ifşa etmeden adamın yalanına ayak uyduruyordur. Tam da Dogville’e uygun bir davranış. Kendi gerçekliklerinde yaşamak
Ahali kilisede toplanı ve seçim zamanı gelmiştir. Grace kimin hayır dediğini bilmek istemediğini söyler ve kiliseden çıkar. Kasabada 15 kişi oy kullanıyordur ve her evet oyu için bir kez çan çalacaktır. Eğer 15 kez çan çalmazsa Grace sessizce gidecektir. Eşyalarını aşmaya gittiği zaman kasabalıların ona bazı hediyeler bıraktığını görür; para, ekmek, harita, çakmak gibi. Sevinir ve beklemeye başlar Grace ve çan teker teker çalar. Tabiki gerilim olsun diye son çan geç çalar. En son Chuck kararını vermiştir ve Grace kalıyordur. Yazar karakter Tom ile sarılırlar ve bölüm biter. Grace kalacak yer bulduğu gibi aşkı da bulmuş gibidir.
4:
Bahar başıdır ve her şey çok güzeldir. Grace herkese yardıma koşmaya devam ediyordur. Çan her saat başı çalar ve her çan çaldığında Grace başka birine yardıma gider. Herkes işleyişten mutludur. Grace bir ev dahi ayarlarlanır ve para da kazanmaya başlar. Kazandığı para ile de o biblolardan almaya karar veren Grace ilk biblosunu alır. Ama birden çan hızlı çalmaya başlar. Bu biri geliyor demektir. Grace saklanır ve kasabaya şerif gelir. Şerifin elinde kayıp ilanı vardır ve bunu kasabaya asar. Kasabalılar ise hep bir ağızdan kadını hiç görmediklerini söylerler. İlk kez Grace ile ilgili yalana topluca şahitlik yapıyorlardır.
5:
4 temmuz günüdür. Amerikalıların kurtuluş gibi. Hava güzeldir ve kasabada bir kutlama havası vardır. Herkes işbirliği içerisinde kutlama hazırlığı yapmaktadırlar, Chuck hariç. Topluca yemek yenmeden önce Tom ile Grace arasıdaki romantizm iyice artar. Aşk lafı ikisi içinde fazladır belki ama birbirlerinden hoşlandıklarını ifade etmekten de çekinmezler. Tom kibri ile kasabaki herkesi çok iyi gözlemlediğini ve çözdüğünü iddia eder.
Yemek çok tatlı geçer. Herkes Grace’i çok sevdiklerinden ve hayatlarını çok olumlu yönde değiştirdiklerinden bahseder. Ve Dogville’de istedikleri kadar kalabileceğini söylerler. Yemeğin en tatlı yerinde ise telefon çalar ve kasabaya birilerinin geldiğini haberdar eder.
Gelen şeriftir ve yine elinde bir kağıt vardır. Bu sefer Grace bir banka soygunundan dolayı aranıyordu, tehlikeli olarak tanımlanıyordur ve başına ödül konmuştur. Kasabalı bir karar alır ve bunu Top ile Grace bildirirler. Eskiden saat başı yardıma giden Grace bu sefer yarım saatte bir yardıma gidecektir ve artık eskisi kadar para da almayacaktır. Grace durumu kabul eder ve arı gibi çalışmaya başlar.
Kasabalılar ona karşı artık daha kabadır. Hata yapar arada Grace ve hatalarını ödemek ister ama kasabalılar tüm kibirleri ile  gerek yok der ona. Son olaydan sonra kasabanın kibri çok artmıştır ve Grace herkes tarafından hor görülüyordur.
Sonra yine Chuck ile başbaşa kalırlar. Chuck Grace’e elmalardan bahseder. Elmaların büyümesine izin vermek gerektiğinden, sadece Grace’in elmalardan anladığını söyler ve sonra da aklına gelen çirkin düşünceler olduğundan bahseder. Arada Grace’i öpmeye kalkmıştır. Burada elmanın yasak elma ile göndermesi olduğunu düşünüyorum. Chuck kasabanın Grace’ten sonra en itilmiş karakteri olabilir. Ve o diyalogda Grace’de Chuck’a karşı biraz kibirlidir. Onu anlamaya çalışmasını Chuck’ın sanki gözüne sokar ve sadece ben varım mesajı verir.
Bölüm sonunda Tom ile odadırlar ve birbirlerini sevdiklerini söylemekten çok çekinmiyorlardır artık. Grace’e ise son şerifin gelmesinden sonra iki cinsel saldırı olmuştur. Biri Chuck’ın öpmeye kalkması, öteki ise kör adamın bacaklarına dokunması. Sevdiği adam ise sadece ellerini tutuyordur. Tom ise tüm kibri ile kasabadaki gelişmeleri kontrolü altında hissediyordur.
6:
Chuck ve eşinin çocuklarına bakarken Grace farklı bir deneyim yaşar. Erke çocuk Jason durmadan kasıtlı hatalar yapmakta ve cezalandırılmak istemektedir. Annesi ise çocuklarına karşı yine sonsuz ve kibir dolu bir sevgi beslemektedir. Bu sebepten çocuklarını cezalandırmıyor ve bu Jason için bir yük olmaktadır. Belki de çocuksu bir merakla cezalandırılmayı merak ediyor; belki de sadece mazoşist eğilimleri var. Grace’in zaafını bildiği için kendisini cezalandırılmasını sağlar. Kucağına yatar ve Greace poposuna önce yumuşak, sonra da Jason’ın itirazlarına boyun eğerek daha sert ama yine de yumuşak şaplaklar atar.
Chuck eve gelir ve oğlu Jason’u kovar. Grace’e polis ve FBI geldi seni arıyor der. Ki gerçekten de öyledir. Normalde madene saklanan Grace çaresiz evde Chuck ile başbaşa kalmıştır. Fırsattan istifade eden Chuck, Grace cinsel saldırıda bulunur. Sahne çok vurucu zaten ama filmin tamamında olan duvarların tebeşirle çizilmiş olması ve yapılan geniş açılı çizim daha da etkileyici hale getiriyor.
Bölümün sonunda Chuck Tom’u görür ve Grace’in evinde olduğunu söyler. Tom kapıya kadar gelir ama kapıyı çalıp yerde yatan zavallı Grace’i görmez. Bence olanı anlamıştır ama o haline şahit olmak istemez. Ve Chuck’tan korktuğu için de bilmemezliğe gelmeyi tercih eder. Bu sahne benim için Tom’un Grace’i gerçekten sevmediğini düşündürdü. Kibri belki de birini gerçekten çok sevmesine engeldi.
7:
Grace için Dogville’de yaşamak iyice zorlaşmıştır. Önceleri erkeklerin cinsel şiddetine maruz kalan Grace bu sefer kadın şiddetiyle de baş etmek zorundadır. Kasaba kadınları önce sözleri ile aşağılamaya başladıkları Grace’e bir gece fiziksel olarak da saldırırlar. Chuck’ın eşi hem kocası ile Grace’in elma tarlasında beraber olduğunu öne sürer, hem de çocuğu Jason’un poposuna tokat attığı için gece Grace’in evini iki  kadın arkadaşı ile beraber basarlar. Yardım eden arkadaşlarından biri çanı çalmakla görevli yarım akıllı karakterken diğeri Grace gelmeden önce Tom’un flört ettiği Grace kadar güzel olmasa da, Grace öncesi kasabanın en güzel kızıdır. Bu seferki saldırının boyutu psikolojiktir ve bence çok serttir. Grace’in anlam yüklediği bibloları kıracaklardır. Chuck’ın eşi ilk biboyu alır ve yere atacağını söyler. Eğer acısına katlanıp ağlamazsa sadece bir bibloyu kıracaktır ama eğer ağlarsa tüm bibloları kıracaktır. Bibloyu yere çalar ve gözlerini Grace’e dikerler. Grace dayanamaz ve ağlar ki Grace çocukluğundan beri ilk kez ağlıyordur. O ağlayınca da diğer bibloları kırarlar. O bibloların kırılması Grace için artık kasabadaki hayallerinin kırılması sembolize eder. Artık gitmesinin vakti gelmiştir.
Tom’a gider ve gitmek istediğini söyler. Tom Grace’e, Grace de Tom’a karşı ilgi duyuyordur. Ve bir plan yaparlar. Ben’e 10 dolar verecektır Grace ve kamyonun arkasında elmaların arasında kasabadan kaçacaktır. Parayı ise Tom babasından çalacaktır. Herkes tarafından söyle en sert şekillerde aşağılandığı bir sabah kamyonun kasasına biner ve kaçmaya başlar Grace. Filmin afişinde de olan o harika çekim ile sahne başlar. Yolda Ben durur ve her yerde polis olduğunu söyler, risk artmıştır ve kurtulmak istiyorsa Ben ile sevişmelidir. Zaten Ben’in ayda bir geneleve gittiğini herkes bilir ve filmin başında Grace bunu yine kendine özgü kibri ile ‘ihtiyaç’ olarak nitelendirmiştir. Ve kamyonun kasasında Grace’e sahip olur. Yine yanlarında elmalar vardır. Kamyon kasasındaki kaçışın Banker Bilo filmindeki kaçış sahnesine olan benzerliği ise şaşırtıcıdır.
Ben yola devam eder, Grace uyur ve uyandığında tekrar Dogville’dedir. Karşısına çıkan ilk karakter ise Chuck’tır ve elmaları ezmişsin der. Chuck herkesin kalbinin kötü olduğu Dogville’de bence kötülüğüyle en rahat yüzleşmiş karakterdir.
Gece kasaba Grace’in kaçacağını anlamış ve bu planı yapmışlardır. Cezası ise korkunçtur. Boynuna bağlı bir tasma, tasmaya bağlı bir çan, ki bu sayede nerede olduğunu herkes anlayabilecek, ve yine tasmaya bağlı uzun bir zincir ve zincirin bağlı olduğu çok ağır bir demir tekerler. Bu sadece Grace artık kaçamayacaktır ve nereye gittiğini herkes bilebilecektir.

8:
Parayı Tom çaldığı halde suçu Grace’e attığını Grace’e söyler. Başka türlü seni kurtaramazdım, diye ikna etmeye çalışır. Grace’e ise inanılmaz bir dinginlik çökmüştür. Artık olan bitenle hiç ilgilenmiyordur. Kasabanın erkekleri gece çöktüğü zaman cinsel ihtiyaçlarını gidermek için Grace’in evine gidiyorlardır ve çan sesinden dolayı yaptıklarının çocuklar dahil herkes farkındadır. Hatta çocukları bunu oyun olarak görüp, her cinsel saldırı da kilisenin çanını çalmaktadırlar. Kimse yaptıklarından hiçbir suçluluk duymamaktadır. Tom ise her şeyin farkındadır ve çare olarak yine kilisede bir toplantı düzenler.
Toplantıda Grace yaşadığı zulmü anlatır ama burada yönetmen burayı sadece müzikle vermiştir. Sonra Grace evine gidince kasabalı durumu konuşur ve Grace’ten kurtulmaları gerektiğini, bu derdi başlarına saran Tom’un da temizlemesi gerektiğini söylerler. Hatta özellikle Tom’a tarafını seçmesi gerektiği vurgulanır. Diğer önemli nokta ise Dogvilli’lerin tüm kibirleri ile hiçbir sorumluluk almadan kendilerini masum görmeleridir. Tom kiliseden ayrılı ve Grace’in yanına gider. Kar yağıyordur ve Grace’in boynuna zincire bağlanan tekerleğin kürediği yoldan, yani hiç ayak izi bırakmadan Grace’in yanına gider. Burada sağlam bir metafor olduğunu düşünmekteyim.
Grace’in tarafını seçtiğini söyleyen Tom, Grace ile birlikte olmak ister ama Grace bunu istemez. Sebebini söylemek zor. Belki de herkesle birlikte olduğu için istemez ama sonuç olarak Tom’un kibri incinir ve evden sakince çıkar. Banka doğru giderken bu sefer kara direk basıyordur ve ayak izleri çıkıyordur.
Tom kasabalıların haklı olduğunu düşünür ve kararını verir. İlk gün Gansterlerin ona verdiği kartviziti elie alır.
Sabah kimse Grace’e iş buyurmaz. Herkes ona ilk günkü gibi selam verir ve iyi davranır. Durumdan şüphelene Grace Tom ile madenin önünde konuşmaya başlar. Ki madenin önünde latince “dictum ac factum” yazıyordur.  Manası “söyle ve yap” demektir. Aralarındaki farklı titreşimleri ola aşkın artık bittiği belli oluyordur. Grace, Tom’un yazdığı bir şeyi okumak istememiştir.
Gece olunca herkes arabaların gelmesini beklemeye başlar ve Grace durumu anlar. Tom’a çok aptalca bir şe yaptığını söyler ve odasına gider. İlk kez gece Tom gelir ve Grace’in kapısını üstüne kilitler.
9:
Gansterler Dogville’e gelirler. Kasabalıya çok kaba ve tehditkar davranarak Grace’i tasmasından kurtarırlar ve Grace arabaya biner. Arabadaki kişi babasıdır.
Babasının kendisini öldürmek için geldiğini düşünür Grace ama durum bu değildir. Sadece konuşmak ister babası. Grace’ten istediği yanına geri dönüp sorumluluklarını paylaşmasıdır. Özellikle Grace’in babasına ‘kibirli’ demesi adamı yaralamıştır. Babasına göre ise Grace kibirlidir. Affetme ve affetmeme sorunsalını kibir üzerinden konuşurlar. Baba Grace’i herkese üsten bakıp affedici olduğu için kibirle suçlarken; Grace babasını acımasızlığından dolayı kibirle suçlar.
Grace eve dönme konusunda şüphelidir. Dogville’e geldiğinde bu küçük kasabadaki insanların bir ganster çetesindeki insanlar kadar kötü olamayacağını düşünmüştür ama yaşadıkları onun yanıldığını, aralarında çok da fark olmadığını göstermiştir.
Arabadan çıkar ve düşünür biraz daha Grace. İnsanları. Onlardan biri olsa kendisine aynı şeyi yapıp yapmayacağını ve yapmayacağına karar verir. Tekrar babası ile konuşur, sonra da Tom ile. Tom kibrini kabul edince daha çok sinirlenir Grace ve arabada babasına o muhteşem sözü söyler “Dünya yüzünden yok olması gereken bir kasaba varsa, burası orasıdır”
Ve şiddet başlar. Kendi biblolarını kıran Chuck’ın eşine aynı şiddeti uygulatır. Bir çocuğunu öldürtür. Eğer ağlamazsa diğerlerini öldürmeyeceğini söyler. Kadın ağlar ve diğer çocuklar da ölür. En son olarak da Grace Tom’u öldürür. Kasabadaki herkes ölür, her yer yakılır, sadece köpek Musa’nın yaşamasına izin verilir.
Köpeğin adı neden Musa hala merak ediyorum.

Filmi tekrar izledim ve yazdım handanım. İmlalarına kasamayacağım, çok yoruldum. Seni çok seviyorum…