22 Ocak 2017 Pazar

Gece Melek ve Bizim Kızlar

Gece Melek ve Bizim Kızlar

Üç yeni arkadaştık, saat sabah beşi otuz dokuz geçiyordu. Çok içmiş ama alkol alımımızı çok uzun zamana yaydığımız için fazla sarhoş olmamıştık. Ev sıcak, aylardan ocaktı; kar bazen yağıyor, bazen duruyor ve bu bizim kafamızı çok karıştırıyordu. Sonra Burcu kalktı, camı açtı, biraz dışarıyı izledi; camı kapattı, kediyi ayağının dışı ile Quaresmavari bir şekilde okşadı, misafir olmasına hiç aldırış etmeden koridor boyu yürüdü ve bir odaya girip elinde kağıtlar ve kalemlerle geldi. İkimize de birer tane verdi ve İsim şehir hayvan oynamayacağımıza emin olabilirsiniz, dedi.
Canan çok hızlı hareket eder ve çok hızlı konuşurdu ama aldığı her yudum alkolün onun konuşma hızını düşürdüğünü gözlemlemiştim. Hüsrev Hatemi hızında, O zaman filozof, yönetmen, albüm ve kitap oynayalım, dedi. Kırlenti aldığım gibi kafasına attım. Önce şaşırdı, sonra gülmeye başladı. Sonra Burcu koştu ve üzerine atladı, sonra ben de onların üzerine atladım. Adını henüz sormadığım aşırı umarsız kedi bizi yattığı yerden uykulu gözlerle izliyordu. Biraz debelendik, en son Canan’ın poposu benim kafamdayken otomatik olarak ayrıldık ve gülmeye başladık. En çok ben güldüm. Genelde ben çok gülerim. Benimle komedi filmine giden filmin yarısını anlamaz. Hakeza ben de anlamam.
Koltuklarımıza geçtik. Nefeslendikten sonra ben bir yudum daha bira aldım ve Kâğıt kalemi ne yapacağız, diye sordum. Burcu bir bira daha açıp –çıkıssss- birer cümle yazıp üzerine konuşacağız, dedi. Bu kızın veterinerlik okuması kesinlikle adil değildi. Canan’ın mekatronik okuması da, benim Macar dili ve edebiyatı okumam da; Azra Akın’ın dünya güzeli seçilmesi de, dizilere bu kadar çok reklam konması da, çirkin kızların yakışıklı çocuklarla çıkması da, kurban bayramı da, yaşlıların belediye otobüslerine bedava binmesi de, uyku haplarının vadettiği kadar çok uyutmaması da,…
Anlamadım, dedim; Ben hiç anlamadım dedi, Canan. Susun lan, anlatacağım, tatava yapmayın; deyip güldü Burcu ve kağıda;
‘Benim annem melek olamaz, çünkü melekler intihar etmez’ yazdı. Daha yeni tanıyordum Burcu’yu. Ailesinden henüz bahsetmemişti, henüz hiçbirimiz birbirimize ailelerinden bahsetmemiştik. Yarı ayık kafa biraz düşündüm de; yanımdayken de ne annesi, ne babası ne de başka bir akrabası aramamıştı. Eskişehir’deki arkadaşlarından, lise arkadaşlarından bahsetmişti ama hiç aile bulgusu hatırlamıyordum ki Canan;
Hiçbir anne melek olamaz; intihar etse de, etmese de. Çünkü meleklerin cinsiyeti olmaz. Cinsel yönelimlerimiz bize doğuştan doğmalar yükler. Beğenilerimiz buna göre şekillenir ve bunu asla engelleyemeyiz. Hangimiz ciğeri beş para etmeyecek bir adam için pırlanta gibi çocukları harcamadık ve hangimiz karaktersizin teki için en iyi arkadaşını satmadı? İşte bunlar hep cinsel yönelimlerimizden ve bunu da cinsiyetimiz belirliyor. Konuya döneyim, meleklerin cinsiyeti olmaz, olsaydı adil olmazlardı; adil olmasalar da bu kadar değerli olmazlardı… Ya da buna benzer bir şey söyledi. Çok uzun anlatmasa iyiydi. Arada dinlerken kedinin gözlerinin maviliğinden ilk sevgilimi düşündüğümü hatırlıyorum şimdi.
Bana baktılar… İnsanların bana, benden bir şeyler bekler şekilde bakmasına oldum olası katlanamamışımdır. Bu bende negatif stres oluşturur ve biraz kekeler, bol ‘şeyy’’lerim;
Bence annen melek olabilir, diye konuya girdim. Ki önermemin tek sebebi aslında Canan’a antitez oluşturmaktı. Sonra biraz çekinik bir ses tonu ile devam ettim, Ve melekler intihar ederler. Bir meleğin intihar etmesinin altında sandığınız gibi sıkılma, bıkma, dayanamama, takatinin kalmaması, depresyon, şeyy, hımm bunalma… gibi şeyler yoktur. Melekler tek bir sebepten intihar ederler. Ölüp ölemeyeceklerini merak ederler. Çünkü meleklik istifa edilebilecek bir iş değildir. Mafya gibidir. Ölmeden çıkamazsın. Hala işte olup olmadığını merak eden bir melek ya bir asit tankı bulup dalar ya da yüksek hızlı bir trenin raylarında bekler. Bazen de uzaya mekik fırlatılıyorsa fırlatma takımının altında beklerler. Ölmüşse, zaten daha önce ölmüştür, ölmemişse görev ve sorumluluklarının bilinci içerisinde iyilik yapmaya devam eder. Ondan dolayı buna intihar yerine genserial suicide demek daha doğru olur.
Yalnız fena saçmalamıştım ve canıma okuyacaklarından emindim. Öyle ya da böyle karşımda benim kadar güzel ve benim kadar zeki iki kadın vardı ve her ne kadar ortak zevkler temelinde kurulmuş  iyi bir arkadaşlık içerisinde olsak da ilk fırsatta canıma okuyacaklarından adım kadar emindim. Kısa bir sessizlik oldu, biralardan sakin birer yudum alındı ve Burcu sordu, Tamam da annem melek miydi değil miydi?
Bence melek olma ihtimali var Burcu’cuğum dedim. Sadece bir kontrol etmek istemiştir belki kendini o kadar. Görev süresi dolmuş zavallının ve ondan ölmüştür. Nasıl intihar etti?
İlaç, dedi ve derin bir sessizlik oldu. Hepimiz iç dünyamıza döndük.

Gün ışırken hiçbirimiz uyumamıştık ve haliyle bir acıktık. Buzdolabını Canan açtı ve Neden kahvaltılık hiçbir şey yok Sevim? dedi –Sevim benim- Ben nerden bileyim Burcu’ya sor, dedim. Burcu da ben nerden bileyim dedi ve salonda sandalyeye bağladığımız yaklaşık otuz kiloluk yaşlı kadının ağzından önce bandı, sonra da çorabı çıkarttı. Birkaç tokat attı ve Teyzeciğim yakışıyor mu buzdolabı sana? Biz ne yiyeceğiz şimdi!, üç kızın bir oğlun ve bir düzine torunun var ama bir gündür arayıp soran yok. Bence seni aramama sebepleri hep bu pintiliğin, şimdi senin melek olup olmadığını deneyeceğiz dedi ve bim poşetini kadının kafasına geçirdi.

8 Ocak 2017 Pazar

İran hakkında bildiklerim

.
1.ahmedi nejat ilkokul öğretmeninin elini öptü diye laf söz olduydu
2.mehdiyi bekliyorlar
3.jet gittiydi.
4.şiler – twelve imams-
5. halıları ünlü –farukhan, seviliyorsun karşiiiim-
6.çılgın ev partileri – kadınları hiç tipim değil -
7.mescitlerde çok uyuyorlar
8.diller pek bozulmamış.
9.hümeyni – uçak kazasında mı ölmüştü, cenazesini taşıya uçak mı patladıydı neydi, something like that-
10.türk televizyonları izliyorlar.
11.biraz Azeri var
12.kadı falan da var.
13.israili sevmiyorlar
14.bir nükleerdir gidiyor
15.ırakla savaştılardı bir ara
16.kedileri çok tatlı, maşallah
17.uğur mumcu cinayetini işlediler derler
18.kasrı şirin antlaşması
19. devrim muhafızları
20.kum şehri
21.şehname – prens Rüstem-
22.pehleviler varmış ama güreşken insanlar değillermiş
23.persapolis – bok gibi filmdi, çizgi film diye çocuklara izletmemek lazım –

24.sineması biraz kabız, çoluk çocuktan fazla dem vuruyorlar ama ‘Nema-ye Nazdik’ – yakın çekim- efsane filmdir.