4 Ağustos 2010 Çarşamba

tehdit

Karanlık, izbe sokakta elimi kolumu sallaya sallaya, içinden çıkamadığım derin sorunlarımla beraber yürüyorduk. Sokak, hayattan beklentileri, umutları, amaçları olan birini tedirgin edecek kadar sessiz ve ürkütücüydü. Benim öyle bir durumum olmadığından kendimi huzursuz hissetmiyordum. Hem üzerimde çalınacak ne vardı ki? Eski bir cep telefonu, tamtakır bir cüzdan. Kredi kartım dahi yok. Haliyle korkmama gerek yok.

 

Ben tam bunları düşünürken bir şey belimi dürttü ve “ Cüzdanını ve cep telefonunu çıkart yoksa öldürürüm seni.”, dedi. Belime dayadığı şey sanırım bıçaktı. Çatallaşmış ve koyu bir sesti beni tehdit eden. Üzerimdeki bezmişlik ile;

 

“ Beni öldürmekle mi tehdit ediyorsun?” dedim.

“ Evet, seni öldürürüm” dedi.

“ Sen beni öldürmekle tehdit ediyorsan, bende seni yaşamakla tehdit ediyorum. Eğer şimdi beni burada öldürmezsen seni bulurum ve öldürürüm” dedim.

Hiç yorum yok: