1 Ağustos 2010 Pazar

pazartesi - büyük dedemin mezarı

Geçenlerde galaksimizin merkezi Çankırı’ya, sülalemizde en çok çektiğim, benzediğim kişi olduğu kanısında olduğum; büyük dedem, Mustafa dedemim mezarına gideyim dedim pazartesikolikler. Mezarlığa girer girmez ise gördüğüm manzara korkunçtu. Aranızdaki bazı delirmişler büyük dedemin mezarını türbeye çevirmiş. Büyük dedemim mezarına mumlar dikilmiş ki; hadi bunu bir nebze anlarım ama mezarının başının ucundaki ağaca iç çamaşırlarınızı bağlamak ne oluyor? Don, sütyen dolu bir ağaç…

 

* direk dansı - pole dancing kursu diploması olmalı

* tartışmalı pozisyonlarda kayıtsız şartsız beşiktaşı tutmalı.

* evde futbol oynarken hep kaleci olmak istemeli

* toplu nikah törenlerinde gönüllü şahit olmalı

* otoparkçılarla eskilerden kalma bir dostluğu olmalı. Bu sayede sorun park sorununu aşmalıyız.

 

İç çamaşırı olmayan zavallılar ağaçtan istediklerini alabilirler. İç donu ve paçalı don sahiplerin ise uyarıyorum. Öfkem yanan bir buz gibidir.

Hiç yorum yok: