23 Nisan 2011 Cumartesi

sabahın körü ve gündüz düşüm

Evliyim ve çocuksuzum. Eşim çalışıyor ben evde yazan bir yazarım. Ne zaman eve gelse beni evin bir yerinde uyurken buluyor ve son zamanlarda yazdıklarım bir boka benzemediği için işe bir el atması gerektiğini düşünüp; bir ofis kiralayıp orada çalış, diyor. Ama daha nazikçe, yapıcı bir şekilde, biraz da sevişgence. Kabul ediyorum ev iki avukatla aynı ofisi paylaşıyorum. Sekreter parasını ödemem, benim işime yaramaz diyorum; kabul ediyorlar. Sessizlik takıntılısı değilim ama kimsenin müzik sesi odasından dışarı taşmasın, diyorum; onu da kabul ediyorlar. Çok uyumlu insanlar.

Odamda masam ve iki koltuk var. Güneş görüyor, içerisi çok geniş değil ama ferah. Bazen kitap okuyorum, bazen bir şeyler yazıyorum, neşem yerinde... Arada yemek bile yapıyorum, pek seviliyorum, her gün güneşli. Sonra kursiyer asistan almaya karar veriyorum ve yarışma düzenliyorum. Kazanan bana para ödeyip benim kurseyim ve asistanım olma hakkını kazanıyor. Kazanan elbetteki bir kız. Sen benim asistanımsın, diyorum; ofisteki başka biri senden bir şey isterse yapmak zorunda değilsin. Koruyucu kollayıcı bir yanım da var.

Sonra bir gün ofiste otururken pedikür menükür yaptıralım diyorum ve bir güzellik merkezini arıyoruz. Telefonu açan kadın pek cilveli ve neşeli. Ben de pek girişkenim, flörten bir konuşma oluyor elbette. Üç kadın ve bir erkeğe pedikür menükür hizmeti istediğimi söylüyorum, sembolik bir pazarlık yapıyorum ve yüzde on iki bir indirimi kapıyorum. Elemanı gönderiyorum diyor, siz de gelin sohbete devam ederiz diyorum; o da geliyor ve sohbete devam ediyoruz.

Önce avukat arkadaşıma pedikür manikür yapılıyor sonra sekretere, sonra asistanıma... O esnada sohbet akıyor, hepimizin yüzünde manasız bir gülümeme var. Anlık sessizliklerde bile gülümsüyoruz. Sonra eşimi arıyorum; gel, ofiste pedikür manikür yaptırıyoruz, diyorum yanında arkadaşı var onu da alıp geliyor. Sonra kankamı arıyorum, dalga mı geçiyorsun, diyor; ciddiyim bak çabuk gel, diyorum geç de olsa geliyor. Manikürcü kızcağız yoruluyor ama neşesi yerinde, iyi bir bahşiş alacağını seziyor. Kız bana manikür yaparken güzellik sahibinin sahibi olan kadın bana yüz masajı yapıyor. Eşim geldikten sonra daha mesafeliyiz ama şakalaarda bir duraksama yok. Sonra eşim arkadaşı ile gezmeye devam ediyor biz de flörten şakalara devam ediyoruz.

Herkes bakımlı el ve ayaklara sahip oluyor ekstralarla beraber fiyatı öğrenip güzellik salonu sahibi olan kadına ödemeyi yapıyorum, sonra da çok yüklü bir bahşiş de emekçi manikürcüye veriyorum. Emekçi manikürcü benden ve yanında çalıştığı cilveli kadından habersiz benim asistanıma, çarşambalar boş günüm, beni direk ararsanız daha ucuza gelirim, diyor. İyi ki bundan iş bitince haberdar oluyorum. Emekçi manikürcüyü o an sevmiyorum.

Sonra eşim ve arkadaşı ile eve gidiyoruz. Güzel el ve ayaklarımızla televizyon karşısında zaman öldürürken içimden sevişmek geliyor. Tam da o an. Hanımı bir bahane ile yatak odamıza çekip hızlıca bir posta sevişiyorum. Yatakta ben ayak salak yatarken eşim arkadaşının yanına gidiyor ve durumu anlatıyor. Yazarım ya, böyle abukluklarım toplum tarafından kabul görüyor.

Hiç yorum yok: