28 Nisan 2011 Perşembe

mekan tasvir - bekar odası

Küçücük evde ona da küçük bir oda düşmüştü. Hepi topu birkaç metre karelelik bir oda. Pek eşyası yoktu. Ders çalışması için bir masa, bir sandalye. Küçük bir yatak ve yerde bir şilte. Ne bilgisayarı ne de televizyonu vardı. Kıyafetlerini koyacak bir dolabı bile olmadığı için kapağını açtığı bavulunda duruyordu kıyafetleri.

Bavulun içindeki iki üç tane pantolon, birkaç tişört ve kazak vardı. Kapısının arkasına çakılmış üç uzun çivide de gömlekleri asılıydı. Tüm kıyafetleri temiz ve ütülenmişti. Kapının solundaki prizin hemen altında eskimiş, beyaz bir ütü yapayanlız duruyordu. Prize ise eski bir kasetçalar takılıydı. Araba teyplerine benzeyen kasetçalara iki yumruk kadar hoperlör siyah ince iki kablo ile bağlıydı.

Masasının sol üstünde defterleri, sağ üstünde ise kitapları üst üste duruyordu. Kitaplarının bir kısmı ise masasının sağ arka ayağının yanında üst üste duruyordu.kalem kutusu yoktu ondan ki kalemleri deftelerin yanında dağınık şekilde duruyordu. Zaten odasındaki sayılı dağınıklıklar kalemlerinin gelişigüzel duruşu ve şiltesinin üzerindeki kumaşın haliydi. Odasındaki her şey düzgündü. Yorganını yatağının üzerine sermese de katlayıp yatağının ucuna her zaman koyuyordu.

Hiç yorum yok: