31 Mart 2014 Pazartesi

pazartesi - referandum

Geçen salı sadece spor amaçlı bir yürüyüş yapayım dedim pazartesi sahicileri. Ben ne zaman sokağa çıksam beni gören kadınlar ağzı açık kalır; %28 oranında da bayılma olayları, %7 oranında da delirme olaylarına rastlanır. Bu sefer bir kız yanımdan geçti ve yürümeye devam etti. Yoksayılmak, daha önce hiç tatmadığım bir duyguydu. Eve gittim ve hemen iki telefon konuşması yaptım.

*Rüyalarıma girmemeli.
*Torpido gözünde boğma teli, bagajında ceset torbası olmalı.
*Kum saatini dekoratif değil, asıl amacına uygun olarak kullanmalı.
*Bir köpekle kavga ederse dövmeli.
*Fiş istemesinden dolayı küçük esnafın korkulu rüyası olmalı.
*Sakallarımı usturalamalı.
*küfrü küfürle savuşturmalı.


Çarşamba gününe referandum kararı çıktı. Beni “çok mu seviyorsunuz” yoksa “çok çok mu seviyorsunuz” onu oylattım. Elektrikler falan kesilmiş geceleyin ve sabaha sonuç tahmin ettiğim gibi %101 ile “çok çok seviyorum” çıktı. Halkımdan güvenoyunu da aldım ama o kız kimdi ya? Balkona çıktım ve kadınlarıma şöyle seslendim. “Bulun o kadını! Bulun ve yolun!”

Hiç yorum yok: