Tüm huraferlerden kızarım ama beni en çok kızdıranı
Noel Baba zımbırtsıdır pazartesi anti-teokratikleri. Geçenlerde sırf denemek
için gözlerimle eşyaların yerini değiştirmeye çalışırken duvarlardan sesler
geldiğini fark ettim. Malumuz apartmanımda benden başka kimse kalmaz; alt katımdaki
starbaksa inip herkesi azarladım ve eve çıktım ama duvarlardan ses gelmeye
devam ediyordu.
*Olurda kayık gezintisine çıkarsak kürekleri
çekmeli.
*Televizyon kumandasını naylona sarmalı.
*Çocukluk anılarıyla beni değil psikoloğunu boğmalı.
*Günlüğünü ters eliyle tersten ve şifreli bir dille
yazmalı.
*Schopenhauer’ın İstenç ve Tasarım Olarak Dünya’sını
ben uyuyayım diye geceleri masallaştırarak anlatabilmeli.
*Bir intikamı olduğunda polise gitmeyecek kadar
hayatı bilmeli.
*Maç kaç kaç olursa olsun hakem düdüğü çalmadan
stadı terk etmemeli.
Sesler birkaç gün sürünce keseri aldığım gibi duvara daldım. Yarım saat sonra sesin şömine bacasından geldiğini fark ettim ve
orayı yıktım. Yıktığım gibi de Noel Baba kıyafetli simsiyah bir kadın küt diye yere
düştü. Sonra toparlandı ve “Sürprizzz... Mutlu yıllar!” diye bağırıp ve zıplama
başladı. Hiç sinirlenmedim, çok tatlı bir insan; üç aydır bacamdaymış. Adı da Oprah
Winfrey. Duvarı örüp, boya badana yapsın gitmesine izin vereceğim.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder