14 Haziran 2011 Salı

hastane odası

Güneşi direk almasa da oda çok aydınlık. Bunun nedenini ise bilemiyorum. Zaten heyecanlı, şaşkın, üzgün, mutlu, umutlu ve gerginim. Odanın içinde iki tane yatak var ve iki yatağın da ortasında bir perde. Perde beyaz, duvarlar açık renk, yerlere döşenmiş kalebodurlar da beyaz ve üzerinde küçük canlı renklerle döşenmiş taşlar motifli. Odanın sonundaki yatağın hizasında küçük bir televizyon var onun bile rengi beyaza yakın metal. Odada karanlık tek şey yatakların başında duran makinelerin siyah ekranları.

Siyah ekranda basamak basamak döşenmiş istatistikler var. Kalp ritmi gibi duruyor biri, sanırım bir başkası nabız, en alttaki tansiyon ve birkaç tanesinin manasını bilemiyorum belki de bilmekten korktuğumdan soramıyorum.

Yatakların ayak hizasındaki duvara monte edilmiş metal bir aparat var. Hasta dosyaları orada duruyor, dosya kapakları açık ama soluk bir mavi. İçindeki kağıtlar beyaz ve mavi tükenmez kalemle doldurulmuş, anlaşılamayan yazılarla dolu. O aparatın tam altında da tekerlekli bir masa duruyor. Hastalar yemek yerken o masa yatağın yanına çekiliyor. Güzel alet.

Odanın hemen girişinde sağdaki açılan kapıdan bahsetmedim. Tuvalet ve banyo orası, kapıyı hiç açmasam da öyle olduğunu biliyorum. O kapının üstünde de klima var. Duvara gömülü olduğu için sadece hava üflediği kısmı gözüküyor.

Hiç yorum yok: