26 Aralık 2010 Pazar

Kediler Hakkında 100 şey

  1. He-man’i sırtında taşıyan kedimsi ne ilginçti. Başka da insanı sırtına alan kedi anımsamıyorum.
  2. Bir Tatlıses şarkısıydı nankör kedi. Vurdun kapıyı gittin. Sevmek dedin, sevmedik mi….?
  3. Ben Kuzu’yu tutuyordum, Mu ise şişe suyu kapağına doldurup Kuzu’ya içiriyordu. Yandaki arabanın arka koltuğunda oturan kız ise bize gay çiftmişiz gibi bakıp gülüyordu.
  4. İleride katil olacağına emin olduğum tek kişiydi yan apartmandaki piç. Kedi yavrularını apartman boşluğuna atmıştı küçükken.
  5. Mart ayının seranatçılardır kediler.
  6. Arabaların altına en iyi girenler olsalar da bir kez dahi topumuz almadılar.
  7. Armut, sen gittin ve zaten bitecek olan bir hikâye de bitti.
  8. 4 ve 9. Dört ayak üzerine düşebilen dokuz canlı.
  9. Konuşan kedi vardı bir ara. Doksanların ilk yarısıydı muhtemelen. 900’lü hattı bile vardı; kim bilir belki arayanları bile.
  10. Antalya’da bir yaz öğleni, yerde yatan bir farenin bağırsakları ile oynuyordun.
  11. Ben seni poşet sandım.
  12. Sabahın körünce balkonda bulunan dört yavru. Allah’ın hadi sende cennete gel demesi gibi…
  13. Kedi taklidi yapan kadınlar hayal ederim bazen.
  14. Kedi köpekten iyidir.
  15. Avcı, güvercin katili.
  16. Kötü kedi Şerafettin. En güzel sıfat tamlamalarından biri.
  17. Bir de Hidklif vardır. Doğru yazılışını çok umursamıyorum. İşte o çizgi filmde çete lideri bir kedi vardı. Onun çetesini konumlandırdığı yerin, Organize İşlerdeki çetenin kurulumuyla çok benzediğini düşünürüm hep.
  18. Belgesel katillerinin uzaktan akrabaları.
  19. Ne zaman geceyi yaran bir mivaylama duysam, deprem olacak diye korkarım. Size bu konuda güvenebilir miyim hiçbir fikrim yok.
  20. Ön ayaklarını öne eğmiş, kuyruğun havada düşündüm seni. Zıplayıp, saldıracak gibisin.
  21. Neşen yerindeyken o garip hırıltıyı neden çıkarıyorsun?
  22. Kız arkadaşım beni evine attı, sevişmeye başladık ve bir anda kedisi odaya girip bana hırlamaya başladı. Kız arkadaşım kediyi bir odaya kilitledi ve devam ettik.
  23. Tatilde bir sabah etrafımda dolanan gri bir kediye bir dilim ekmek atmıştım. Yemedi tabi.
  24. Güneydekilerinizin neden kafanız kafası daha küçük?
  25. “Bak bak bak! Canlı canlı yiyor!” demişti dedem, uzaktan bir akrabanın belgeselde bir zebrayı yıkıp yiyişini gösterirken. Ben çok bakamadım elbette.
  26. Dengenizin temelinde bıyıklarını varmış. Çok ilginç ya. Gerçi bizimde kulağımızın içindeki kılcıkların etkili olduğunu duymuştum. Bu da çok ilginç
  27. Küçücük bir tekir yavrusuydu. Boynunda nazar boncuğu olan bir tasması da vardı. Hiç âdetim olmamasına rağmen elime aldım ve oynamaya başladım. Leş gibi kokuyordu, bıraktım.
  28. Hiç köpek tarafından yakalanan kedi görmedim. Kediler bunu bilmiyor sanırım; yoksa rehavete kapılır ve yakalanırlardı.
  29. Aklımda çirkin, çiftleşememiş dişi kedilerin sahipleri tarafından sakinleştirilme anıları var ama yazmayacağım. Kulak çöpü… öögghh!
  30. “Pisi pisi pisi pisi” dünyanın her yerinde kediler aynı şekilde mi çağırılıyor ki?
  31. Kedi denilince aklıma nedense öncelikle tekirler geliyor. Sarı sarı.
  32. Ne kadar çok kedisi olan insan tanıyorum ya.
  33. Kendini kedilerine adayan kadın prototipi var aklımda. Aldatılmış, erkeklere küsmüş, erkelere hatta insanlara güvenemeyen, makyaj yapmayan hatta kaşlarını dahi almayan kadınlar. Tüm sokağın kedilerine bakarlar.
  34. Kediseven sokağı; karanlık, ürkütücü bir sokaktır. Dar sayılabilecek bir sokak olmasına rağmen geceleri arabalar dik park eder. Kaç gece fahişeler iş tutmuş, sarhoşlar kusmuştur yerlerine. Yine de sayılı güzel sokak isimlerindendir.
  35. Bir tanesi bizim balkondan girip. içeride kutuda beslediğim dört civcivin ikisini yemişti. Civciv yemeyi bıraksalar, kamuoyunda çok daha sempatik olabilirler.
  36. Çöplerin içindeki parlak gözlerin sahibi.
  37. Ne zaman cırmalanmış bir el görsem müsebbibini bilirim.
  38. “Pist!” dedim gitmedin.
  39. Dünyanın en eski kan davasının taraflarıdır kedi ve köpek.
  40. Kediye benzemek için bir dizi estetik ameliyat geçiren bir kadın vardı. Sonuç elbette korkunç.
  41. Bir misketin peşinden koşarak neşelendirmiştin beni. Belki de yirmi yıl önce.
  42. Yemek artıklarını bir gazete kâğıdının üzerinde koyup sokaktaki kedileri besleyen insan. Nefise Teyze.
  43. Bir deprem enkazından çok uzun süre sonra çıkmış bir kedinin halini görmüştüm. Bir deri bir kemikti ama yaşıyordu.
  44. Tokluk hissinde yokmuş, tokluğun yoksa açlığın da yoktur.
  45. Dilan vardı bir de. Yeşil, korkunç gözlü.
  46. Bir aslan miyav dedi, minik fare kükredi, fareden korktu kedi, kedi fırrr uçuverdi. Ne güzel şarkıymış ve aklıma başka kedili şarkı da gelmiyor, derken geldi. Candan Erçetin’in kedili şarkısı. “Bahane” ilginç bir şekilde sözlerini yazan kadın ile konuşmuştum.
  47. Karanlıkta korkunç oluyordu bazılarının gözleri.
  48. Evliya Çelebi’nin seyahatnamesinde kışların Erzurum ya da İstanbul’da çok soğuk geçtiğini; öyle ki damdan dama atlayan bir kedinin havada donduğunu, baharda çözülüp yoluna gittiğini yazmış.
  49. Kedim olsa adını kedi koyarım.
  50. İstanbul’da bir belediye kedi yakalamak için Hollanda’dan ekip getirmişti. Düzenek basitti, yemeği kafesin içine koy, kedi içeri yemeğe gidince kafesi kapat.
  51. Çöpçüler Kral’ında rahmetli Kemal Sunal da sırtında bir çuval kediyi sinirden sokağa salıyordu.
  52. Evlenememiş, çocuksuz kadınların delirmelerini engelleyen inanılmaz bir hayvandır kedi.
  53. “Biz ılımlı satanistiz, sadece kedi dövüyoruz” diyen bir karikatürü anımsadım.
  54. Acaba insanlar kedi yeseydi, sokaklarda kedi kalır mıydı?
  55. “Dört mezhepte de evde kedi beslemeyi yasaklayan bir durum” yok demişti Mehmet. Kendi kendini temizleyebilen bir özelliği varmış mahlûkatın.
  56. Bir de Buse’nin annesi var, kediler için ev açmış, bir gün tanırsam soracağım çok soru var.
  57. Hiç ağlayan kedi görmedim.
  58. “Lanet olsun böyle aşkın ızdırabına”, deniliyor bazen ve insan kedisinden kurtulmak istiyor. İşte o zaman şehrin öteki ucuna bırakılıyor kedi. Tatsız bir veda. Ve bazen kedi bir şekilde evi tekrar buluyor. Tatsız bir buluşma. Acaba o zaman kedi sahibi vicdan azabı çekiyor mudur? “Beni çok seviyor, beni buldu”, diye? Ya da “Yine geldi lanet olasıca! Gelecek sefer daha uzağa bırakmalıyım mı?” diye düşünülüyor mudur?
  59. Kedisini öldüren adam. Ne kadar uzağa bıraksa da geri gelen kedisini öldürdü. hamiş: 59. seferde farklı bir şey yakaladım. Buradan bir ders çıkartılabilir
  60. Ölümden devam. Kedi kesen satanistler. Acaba kedinin bakire olması önemli mi?
  61. Eski mısırda kedi mumyası olduğunu biliyorum.
  62. Acımasız bir katil olan mafya babasının koltuğunun sağ kolçağında duran ve kafası sevilen kedi. Kim bilir verdiği sakinlikle kaç hayat kurtarmıştır?
  63. Patisinin ortasına bastığımda pençeleri çıkıyordu. Sanki düğmeye basmışım gibi. Düğme teknolojisinin çıkmasında ya da gelişmesinde bu durumun bir etkisi var mıdır? Cevabını asla bilemeyeceğim bir soru daha.
  64. Twitty geldi aklıma “Sanki bir kedi gördüm “ diyen. Sevemedim seni pis sarı kafes kuşu.
  65. “Tom, iri kedi demektir, Amerikalılar isim verirken manaya bakmazlar. Örneğin, Tom Cruise.” Yıllardır aklımda bu cümlesi var.
  66. 11 numarada oturan öğretmen çiftin büyük sarı kedileri. Yanından geçerken korkardım.
  67. Bir sabah uyandığımda karşındaki kanepede uyuyordu bir tanesi, beyazı bol ama siyah bölgeleri de vardı. Ben ona baktım, o bana baktı. Höyt, dedim kaçtı.
  68. Sokak kedileri için sokaklara bir kapta su bırakmak.
  69. Bir Cuma öğleni, ölü kedi yavruları, esat,
  70. Hayvani özelliklere sahip süper kahramanlardan hiç kedi adam anımsamıyorum. Kedi kadının ise gönlümüzdeki yeri ayrıdır.
  71. Kediler ve tavuk ciğeri. Çok severim ben de.
  72. Tom ve Jerry ise mevzubahis, her zaman Tom.
  73. Köpek aptaldır, sahibi yemek vermezse açlıktan öleceğini sanır ondan sadıktır. Kedi ise bilir ki rızık Allah’tandır. Ondan sahibine köpek gibi bağlanmaz.
  74. İki gözü de farklı renkli kedi. Van kedisi. İlkokuldayken de iki kardeş görmüştüm, gözleri ayrı renkti.
  75. Bu yaratıklar neden su sevmez ki?
  76. Neden kedi dövüşü yok ki?
  77. Sanırım hiç kedim olmayacak.
  78. Hamsi kafalarını atmıştım geçenlerde bahçeye. Hiçbiriniz yemedi.
  79. Bir kedim bile yok, anlıyor musun? Hadi gülümse… Kimbilir kaç kişi bu şarkıdan sonra kedi almıştır. Bir kedili şarkı daha.
  80. Hayatımın en saçma günlerinden birinin elimde ilk sayı kedi dergisi ile kapı 7’de oturuyordum
  81. “Ne kadar farklısın, tüm erkekler köpek sever sen ise kedi” demişti bana. Sonra bana yapılabilecek en büyük kötülüklerden birini yapmaya yeltendi, şansıma beceremedi.
  82. 82 maddeyi bir kez bile google’a başvurmadan yazdım.
  83. Pagan inanışında, Kızılderililerde kendine ya da klanına kedili ad verenler var mıdır?
  84. Armut bahçede gezerken yün ısırmış, yutamamış, boğuluyordu da elimle ağzından zorla çıkartıp hayatını kurtarmıştım. O melül hayvanın kusmuğunu da temizlemiştim, inşaattan kum da çalmıştım. Be nankör kedi, kaçtın camdan gittin.
  85. Yaşadığı evden memnun değildi zavallıcık. Kaçamazdı da, balkon çok yüksekti. Ondandır ki eve gelen her misafirin ayaklarına yatar, yapabileceği tüm şımarıklıklarla kendini sevdirmeye çalışır. Belki onu götürürler diye.
  86. Kedilerini çiftleştirmek için buluşup çiftleşen kaç insan vardır? Eğer rakam yüksek ise sırf bunun için kedi alan ne kadar çok erkek vardır. Kedi sevmeyen ama kedi besleyen.
  87. Kedi mamalarının pahalı ve kediyi hızla büyüttüğünü biliyorum.
  88. Her canlının olduğu gibi kedinin de en güzel zamanı yavruluk dönemleri. Kedilerin gelişimini yavaşlatan bir hormon iğnesi ile daha şirin kediler elde edilebilir.
  89. Kısırlaştırma, iğdiş etme kedileri saldırgan yapıyormuş. Haklı hayvanlar, kim kızmaz ki?
  90. Kedi güzellik yarışmalarına katılanlar kendilerine, kedilerine baktıkları kadar bakıyorlar mıdır?
  91. İki tane ari ve cins kedisi olan biri sırf bunları yavrulatarak hayatını idame ettirebilir sanırım. Kedi üretim çiftliği diye bir şey duymadım henüz.
  92. Hemen hemen bir sene önce dünyanın en çirkin kedisinin sevilirken eziyet çektiğini gördüm. Sonra kedi kaçmış. Hem de gayet yüksek bir balkondan atlamış. Ölmüştür muhtemelen, sokakta yaşayacak kadar çirkindi ama çirkinliği kadar da güçlü değildi.
  93. Küçüktüm, ufacıktım önümde bir kedi resmi, içini boyamam istenmişti; sessiz olayım diye. Bende bir ayağını farklı renk, kafasını ayrı renk boyamıştım. Kocaman bir aferin falan aldım.
  94. Kedi üzerine yazılmış bir roman anımsamıyorum, hatta bir roman kahramanın kedisini bile.
  95. Çalışır çamaşır makinesini hipnotize olmuş gibi izlediğinizi anımsıyorum
  96. Bahçede güvercin avlamaya çalışırken yaptığın hareketleri anımsıyorum da, sanki aslan kaplan gibiydin. Neydi seni onlardan ayıran? Bir aslan kedi gördüğü zaman, bu benim uzaktan akrabam, ona dokunmayayım diyor mu?
  97. Ensest ilişkinin kediler için gayet doğal olduğunu duymuştum.
  98. Karga ile kedinin kavgasını izlemiş hatta kameraya almıştım. Küçük çaplı bir belgeselci gibiydim.
  99. Bir sokak kedisine tekme atıp öldüren bir adam görmüştüm, yine kedi yavrularını akan bir nehre atan ecnebi bir kız, bir de kedi öldüren kızıl saçlı yaşlılık arifesindeki bir kadın…
  100. Kediler hakkında 100 şey yazdım.

Hiç yorum yok: