8 Aralık 2010 Çarşamba

Kant'ı en iyi kim anlar?

Bir rivayet Kant hayatını kurulmuş bir saat gibi yaşarmış. Her sabah aynı dakikada kalkar, aynı dakikada yüzünü yıkar ve aynı dakikada çalışmaya başlarmış. Kusursuz işleyen bir saat gibi. Hayatının her anını bir düzene oturtmuş; şaşmaz, şaşırmaz bir düzene.

 

Bu rivayetin doğru olduğunu varsayalım. Nasıl bir insan Kant’ın bu düzenini fark edebilir? Her gün hayatlarımızdan sayısız insan geçiyor. Bir bakkala her sabah gelip, bir Camel alan bir müşterisi olabilir. Bakkal bilir ki bu sabah da kesin gelecek ama adamın hep aynı anda geldiğini nasıl anlayamaz.

 

Kant gibi inanılmaz düzende yaşayan birini anca aynı düzende yaşayan ve bir şekilde yollarının kesiştiği biri anlar. Kant’ın her öğlen kahve içmeye gittiğinde, tam kafeye girecekken karşı sokaktan elinde gazetesi ile dönen adam fark edebilir ya da Kant her gün gözü gibi baktığı menekşesini güneş alsın diye penceresinin kenarına koyarken sokakta tam pencerenin altından her gün geçen üniversite öğrencisi fark edebilir.

 

Bir seri katili en iyi bir başka seri katil yakalayabilir, çünkü zihinleri paralel çalışır. Dağda kaybolmuş bir avcıyı, en iyi başka avcılar bulabilir. Bir ressamın intiharının ardındaki sırrı anca bir başka ressam anlayabilir. Hayatını kusursuz bir şekilde planlamış birini de anca kendi hayatını kusursuzca planlamış biri fark edebilir

Hiç yorum yok: