20 Nisan 2010 Salı

kısa kısa 4-4

Saçma sapan bir pazar öğleden sonrasıydı. Evde pinekliyor, televizyona bakıyorduk; derken onun telefonu çaldı. Yatak odasına gitti ve telefonla fısır fısır bir şeyler konuştu. Sonra da bana bakıp, "Hazırlan hadi, biraz hava alalım." dedi. Canım hiç evden çıkmak istemese de ona uydum.

Arabaya bindiğimizde nereye gittiğimizden haberim bile yoktu. Radyoyu açtık ve yok boyunca hiç konuşmadık. Pek gitmediğimiz semtte, salaş bir cafeye oturduk.

"Beni neden bu yere getirdin?" dedin.

"Kötü anılar mekanlara yapışırlar. Şimdi sana söyleyeceklerim sana hayatının en kötü anlarından birini yaşatacak ve bunu evimizde yaşamanı istemedim" dedi. Sonra da derin bir nefes aldı ve "Baban ölmüş." dedi.

Hiç yorum yok: