Tamam çok yakışıklı olmasa da kültürlü çocuk. Proust'la da biraz kafayı bozmuş. Biraz fazla soru soruyor da olabilir. Ama sende bulunmaz hint kumaşı değilsin ki be kızım.
Annen de, baban da tımarhanelik tipler. Kardeşlerin desen örnek insanlar sayılmazlar. Sen ise nerede çalışıyorsun sorusuna cevap vermekten nefret eden, iki de bir imza değiştiren; tutarsız ve sıkılgan bir tipsin. Nesini beğenmedin sen bu adamın?
Eski sevgililerinin hepsinden iyi bir kere. Sana elini kaldırdı mı bu adam? Hep nazik oldu sana karşı. Seni yargıladığını da söyleyemezsin. Başka kim senin dinlediğin albümlerle bu kadar ilgilendi onu söyle. Her kadın konuşacak adam arar, bu adamın tek derdi seninle konuşmaktı. Çok yanlış yaptın İsabel. Sen bu adamı çok arayacaksın ama iş işten geçmiş olacak.
Acaba sen kel diye mi taktın bu adama? Senin babanda kel. Bunun için yazar adam bırakılır mı? Senin naz olarak yaptığın tüm saçmalıkları bu adam ilginçlik olarak değerlendirdi ve yazdı.
Adam yakışıklı olmasa da zeki İsabel. Hem de gayet zeki. Kitapları bilmem kaç dile çevrilmiş. Parası da vardır, şöhreti de. Hem seni aldatmayı bırak, kıskandırmadı bir kez bile. Sen ona eski sevgililerini, hayatına giren tüm erkekleri anlatırken bir kez bile kıskançlık tepkisi göstermedi. Kimle seviştin, kimle öpüştün adam listesini yaptı.
Tamam sen kıskanmamasına taktın değil mi? Kıskanılmak istedin. Ama bunu kendine itiraf edemiyorsun. Adam yazar İsabel. Elbette biraz fazlasıyla uygar, biraz marjinal olacak. Manasız hareketleri olacak. Senle olan ilişkisine bakıyorum da; sanki sen ünlü yazarsın, o işinin ne olduğundan bile bahsetmek istemeyen bir adam.
Geçmiş olsun İsabel. Geçti Bor'un pazarı, sür eşşeği Niğde'ye.
hamiş: öp ve anlattaki İsabel'e sevgilerimle.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder