Bu sabah barut kokusu ile uyandım pazartesi
vahşibatılıları. Hayatta sevmediğim şeydir o hafif yanık burnu yakan koku. Ne
zaman o kokuyu duysam arkasından ağlamalar, vahlamalar, selalar ve samimiyeti
tartışmalı “İyi bilirdimler” duymuşumdur. Ruhumdaki adaleti sağlama güdüsü
tetiklendiği için hemen konu komşuyu sorguya çekmekle işe başladım.
*Bir işe başlamadan önce çok uzun süre düşünmeli.
*Yeni kurulmuş suç organizasyonlarını desteklemeli.
*İlk yardımda birinci olmalı.
*Benim cennetim sensin temalı bir resim sergisi
olmalı.
*Dünya folklörüne karşı kucaklayıcı bir tavrı
olmalı.
*Opera sevmese de operacılara karşı önyargılı
olmamalı.
*Odasında bir orkestra beslemeli.
Benim sorguya başladığını duyan başta Belçika First
Laydi’si olmak üzere tüm kadınlar kendilerini şahit yazdırıp sorguya girmeye
karar verdiler. Öğlene kadar seksen dört tane itiraf aldım. Ortada ceset olmasa
da karşıma çıkanı öttürüyordum. Belçika Firts Laydi’si dokunulmazlığını
kaldırtmak için ısrar ederken sanırım bunu ummuyordu. Suçlulara önce hapishane
yaptırtıp sonra hapse attıracağım; mezarını kazdırıp sonra öldürmek gibi. İşin
garibi cesedi hala bulamadım.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder