Durmayı bilmezsen bir
yere çarpıp durursun pazartesi patinajcıları. Yıkılan imparatorlukların, kopan
tendonların, kaçan akılların temel sebebi duracağın yeri ve zamanı bilmemekten
kaynaklanmakdır. Günümüzde bilim denilen kapitalist öğe de duracağı yeri
bilemiyor. Salı günü aldığım isimsiz bir mektup artık ışınlanmanın (moleküler
transporting) icadına çok az zaman kaldığını söylüyordu.
*Eşitliğin karşı
tarafına geçerken işaret değiştirmemeli.
*Gözlüğünü taç olarak
kullanmamalı
*Dik durmalı ama
diklenmemeli
*Sollama yaparken sol
sinyalini yakmalı ama şeridine dönerken sağ sinyali yakmamalı.
*Mutsuzken mutsuzluk
saçmalı.
*Eline bir zaman
makinesi geçse geçmişe değil geleceğe gitmeli.
Bir anda; pat diye
evde, çat diye salonda, küt diye duşta bitecek kadınları düşündüğüm gibi olaya
el atmam gerektiğine karar verdim ve icadın gerçekleştiği laboratuvarına
gittim. Geleceğimi biliyor gibiydiler. “Bu işi güzellikle halledelim” dedim, “Anlaşabiliriz”
dediler, “Anlaşmamız için beni anlamanız lazım” dedim. “Sizi asla
anlayamayacağımızın farkındayız” dediler ve yavaş yavaş makineyi söktüler. Sonra
hurdacıya sattık ve parasını paylaştık.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder