1.Yağmur
herkesin şakacı olduğu bir ortamdaki kötü şakalar gibi yağıyordu. Biraz
ıslatıyordu kısa bir adadan sonra tekrar bastırıyordu. Hem de buz gibiydi.
2.Çığ
aşiret çocuğunun kavgaya adam topması gibi geliyordu.
3.Güneş
yaşlanmakta olan bir fahişenin son çırpınışları gibi parlıyordu; zorlama ama
yine de işveli.
4.Dolu,
Diyarbakır’da kürt bebelerinin polise attığı taşlar gibi yağıyordu.
5.Dışarıda
dünyanın en yaşlı adamının kataraktlı gözlerinden bakıyormuşsun gibi sis vardı.
6.Bulutlar
annesi, karısı ve kızı arasında kalmış bir adam kadar kararsızdı. Karla karışık
yağmurla karışık dolu yağıyordu.
7.Sanki
gökten yağmur değil intikam yemini etmiş arılar yağıyordu.
8.
Dışarıda ikinci doğum günü pastasını üfleyen bir bebeğin nefesi gibi belli
belirsiz bir rüzgar vardı.
9.
Hortum sanki adını aldığı hortum gibi değil daha çok başka zamana açılan bir
kapı gibi geliyordu.
10.Ayaz
sanki et yiyen böcekler gibi yanaklarımı kemiriyordu.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder