O: Büyük mağduriyetlerden, trajedilerden büyük faydalar?? çıkar. Mevcut ünlülere bak bir. Hepsi acı dolu çocukluk hikayeleri anlatıyorlar. Hep mağdur olmuşlar, ezilmişler, sonra bir şekilde yırtmışlar. Bu sadece Türkiye için değil, tüm dünya için geçerli, arabesklik ile açıklayamazsın bunu sadece. İnsan algısıyla ilgili bir durum. Aynı malı iki kişi satsın, iki kişi üretsin; alıcı seçme durumunda kaldığında hangisinin daha çok acı çektiğine, trajedi yaşadığına, ezildiğine ve bu durumu en asil şekilde ifade ettiğine bakıyor.
Şili’deki madencileri düşün. Adamlar yerin yedi yüz metre altında, elli metrekare alanda, altmış dokuz gün kaldılar. Onlardan birinin az, biraz yeteneği olsa ve elime verseler bir şaheser çıkartırım. Televizyonda şarkı söyleyen iki Şilili düşün. Sesleri, dış görünüşleri birbirine çok yakın. İzleyici hangisini izlemeyi tercih eder? Elbette göçükte altmış dokuz gün yaşayanı.
Biraz eli kalem tutan, azcık entelektüelliği olan, hadi ondan da geçtim durumu anlatabilecek olan bir tanesi, olayın romanını yazsa ya da profesyonel bir yazara yazdırsa tüm dünya satın alır. Rol yapabilenlerin, eli ayağı düzgün olanlarının sivrildiği bir televizyon dizisi ya da sinema filmi tüm dünyaya satılır.
Ölümün eşiğinden dönen bu zavallılar şu an altın yumurtlayan tavuklar. Sadece iyi, akıllı mentörlere, kariyer planlayıcılara, menajerlere ihtiyaçları var. Sonrası kendiliğinden akar. En sıkıştıklarında “bir bisküviyi iki gün yedim” der ve iki damla gözyaşı döker - ki gerçek gözyaşları olur bunlar, gözün altında tek damla halinde duran değil, hızlıca yanaklardan akan- izleyicinin, müşterinin tüm sempatisini kazanır.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder