26 Eylül 2010 Pazar

pazartesi - kuzey ülkelerine sert çıkışım

Sonunda havalar biraz soğudu, kış geliyor pazartesi sevdalıları. Biliyorsunuz ki ben yazları hiç sevmem. Bunu bilen Danimarka, Kanada, İzlanda başbakanları, “Gelin bizim ülkemizde yaşayın, isterseniz birleşiriz, isterseniz bölünürüz. Adımızı bile değiştiririz” diye bir teklifte bulundular. Keskin bakışlarımdan birini daha fırlattım de dedim ki “Geldikleri gibi giderler.”. Biraz manasız oldu ama her söylediğim abuk subuk şey gibi içinde farklı anlamlar arayarak ülkelerine döndüler.

 

 

*Sahte gülümsemeleri ve kahkahaları, sahte durmamalı.

*Beyaz tenli olmalı, bembeyaz.

*Her kadın gibi kendini stilist sanmamalı.

*Bana bir facebook hesabı açmalı ve yönetmeli.

*Daha önce rehin alınmış olmalı ki; Stockholm sendromuna karşı duyarlılığını bilmeliyim.

 

Ben küçüleyim, daha mütevazı bir hayat süreyim dedikçe iş çığırından çıkıyor, pazartesikolikler. Yarın bir gün uzaylılar gelecek diye korkmaktayım. Nasılsa onlarda benle muhatap olmak isteyecekler.

Hiç yorum yok: