1 Eylül 2010 Çarşamba

İsa - sokak kavga ve karakol

“ Yedi kişilerdi memur bey. Saat gece on biri çeyrek geçiyordu. Profesör Doktor Ümit G. Sokağından koşarak üstümüze doğru geldiler. En uzunları en öndeydi. Boyu bir doksan vardı, tıknaz bir adamdı. ‘Burada seyyar satıcısı, sokak çalgıcısı, hippisi, ibnesi istemiyoruz ulan!’ diye bağırdı ve cd satan Cevdet arkadaşımızın tezgahını yere döktü. Tam hareketlenecektim ki; bir başkası benim gitar kutuma tekme attı. Hepsi birer arkadaşımıza saldırmıştı. Ben sinirlendim ve ‘Ekmek tekneme dokunmayın!’ dedim. En uzunları, cd tezgahını döken, benim yanıma geldi ve bana kafa attı. Sonra ben yere düşünce benim gitar kutuma tekme atan adamla beraber beni tekmelediler. Sonra da ‘Bir daha burada tezgah açarsanız sonunuz şu yerde yatan ibne gibi olur ulan!’, diye; diğer arkadaşları tehdit ettiler ve gittiler. Ben de 155’i arayarak durumu ihbar ettim. Şikayetçiyim.”

 

6 ay, 193 paket sigara ve 70 litre bira, sonrası.

 

“ Yedi kişilerdi savcı bey. Saat gece on bir buçuk gibiydi. Prof Doktor Ümit G. Sokağından koşarak ve bağırarak üzerimize geldiler. En uzunları liderleri gibiydi. Boyu iki metreye yakındı. ‘ Bu sokak bizim. Bu sokakta kimse tezgah açmayacak ulan!’ dedi ve bir arkadaşımızın tezgahını yıktı. Sonra bende ‘Ekmek teknemize dokunmayın’ dedim. Bunun üzerine uzun boylu adam ve bir adamı üzerime yürüdü ve gitar kutumu tekmelediler. Diğerleri de, diğer tezgahları yıktılar. Uzun boylu adam bana kafa attı ve yere düşünce karnıma ve sırtıma tekme attılar. Birkaç dakika sonra ‘Bir daha buraya tezgah açarsanız sonunuz şu yerde yaran ibne gibi olur ulan!’ dediler ve gittiler. Ben de 155’i arayıp ihbar ettim. Şikayetçiyim.”

Hiç yorum yok: