İki kız Şeniz ve Mürvet. Zorunlu kankalar. Hiçbirbilerini sevdiklerini düşünmedim.
İki saattir telefonu hiç elinden düşmedi. Sekiz on dakika aralıklarla mesajlaşıyor ve telefonu her eline aldığında mahçupca sırıtıyor. Belli ki biri yeni girmiş hayatına. Daha önce ezik bir assubay vardı, demek ki ondan kurtuldu. bu salakta üniforma zaaf, muhtemelen bir polis bulmuştur.
Sana bir aşk gözüküyor gözüküyor kızım. polis mi de desem asker mi desem bilemedim. saçındaki fön iki günlük. belli ki dün adamla buluşmuş. Sen bu adamla tanışmışsın ve ondan elektrik almışsın. Hiç zorunlu kankası Mürüvvet'in yanına gitmedi ama. Aslında böyle bir şey olduğunda ilk ona yetiştirirdi. Özellikle kızdan uzak durmaya çalışıyor gibi. Biraz önce yanındaki sandalyeye oturabilirdi ama üçlü koltuğun ucuna oturdu. Mürüvvet'ten gizlediğine göre adam Mürüvvet'in eski sevgili olmalı. zaten bu tür zorunlu kankalıklarda taraflardan birinin ötekine sağlam kazık atması gelenek gibidir.. Senin bu ilişkinin karşısında büyük engeller var ama aşkın yenemeyeceği hiçbir şey yoktur. Adam da seni çok seviyor ve daha çok sevecek. Bu aptalın cesaretlendirilmeye ihtiyacı var. Hem Mürüvvetle birbirlerine girsinler de bize de dedikodu malzemesi çıksın. Asla bir engel tanımayın. mutlu günler sizi bekliyor.
sıradaki
Evet Mürüvvet. Senin arkandan büyük işler çeviriliyor ve senin hiçbir şeyden haberin yok. Hayatının ihanetine uğruyorsun. Hem de hiç beklemediğin bir yerden. Şeniz kızardı, güzel. Demekki tahminim doğru. Sen hep iyi niyetinden kaybediyorsun. Mürüvvet'in de eli telefonuna gitse de Şeniz'in aksine bakıtığında mesaj olmadığı için somurtuyor. Bir süre hayatından erkekleri çıkart. Şu ana kadar tanıdığın hiçbir erkek sana yar olmayacak. Yeni birini tanımana da daha zaman var. Ön dişlerinde sararma var. Kahve ve sigarayı abartmış. Bu aptalda astım da var. Gözaltları morarmış çok uykusuz. Uyuyamıyorsun sen.
"valla bildin abl a"
"Bunu bilmek de ne varsa. Sigara içme.
"İçmiyorum abla"
"Hadi hadi..."
sıradaki.
İnsanlar değişir Yıldız. Bunun da gözaltları mor mor. Durmadan o çok zeki oğlu Onur'u anlatır dururdu, bugünlerde sesi çıkmıyor. Sağ el işaret parmağının içinde kalem izi var. Demek ki Onurcan sonunda yaşıtlarından iki sene geç de olsa ergenliğe girdi ve isyan bayrağını açtı. Onur'u zor günler bekliyor. Çocuğun üzerinene gitme ergen o. Bak burada bir tane kurbağa var görüyor musun?
*Görüyorum abla"
"Bok görüyorsun. Bu kurbağa murad demek. Sembol uydurmaya bayılıyorum ya. Senin Onur bir kurbağa gibi zıplayıp uçacak. Şimdiki durumu zıplamadan önceki çökme durumu. Ben bunun kocasını çok severim. Tam düz adamdır.İşten eve, evden işe. Ona da bir jest yapayım. Kocana da biraz ilgi göster. Bak burada bir üzüm salkımı var. Üzüm demek ev demektir. Bu adam evinde mutlu olursa işi de artar, işi artarsa çok para kazanırsınız. Bunun Gana first laydisine benzeyen, anadolu zencisi bir kaynanası vardı, en son bir yıl önce memleketten gelmişti. Sana bir misafir gelecek ve bir süre kalacak.
"Kaynanam haftaya gelecek abla"
sıradaki
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder