16 Şubat 2014 Pazar

gün - giriş ve birileri

BUGÜN GÜNLERDEN GÜN ve her gün birbirine benzer. Apartmanın ülke ekonomisine yük olan tüm kadınları toplandık; kısırlar, mercimekli köfteler, peynirli poğaçalar, mozaik pastalar, kurabiyeler, kekler ve tabiki yaprak sarmaları... Hatice Hanım’ın –hatçanımın- evindeyiz. Giriş bir küçük altın, çay sınırsız. Baş köşedeki tekli koltukların birine ben, ötekine ise hiç hazetmediğim Saniye Hanım oturuyor. Bir saattir o yasin okuyor, biz dinliyorduk; anca bitti. Her gün iki temel üzerine inşa edilir. Önce Allah, sonra yallah!

Allah?! kısmı bittiği gibi dedikoduya başlandı. Güne gelmeyen ya da güne kabul edilmeyenler hakkında salladık durduk. Tam karşı apartmadaki Leman Hanım’ın kızının gidişinin gidiş olmadığına karar verdik ki; Saniye Hanım gitti. Gittiği gibi de kahveler kondu ve fal muhabbet açıldı. Sahne sırası bana geldi.

“Şeniz gel kızım senle başlayalım. Yanakları olduğundan daha pembe, bir heyecan var bunda belli.
“Geldim abla.”


Sarışın kadın:  sağ el işaret parmağında kalem izi. Demek ki çocuklarının ödevlerini yapıyor. Geldi geleli üç kez çok derin esnedi, ödev uzun sürmüş olmalı. Her zaman durmadan oğlunun okuldaki salak saçma başarılarından, aldığı yüzlerden bahsederdi; sustuğuna göre çocuk ergenliğin ikinci evresinde girdi, isyan bayrağını açtı ve duşta daha uzun kalmaya başladı.

Başka kız: fönü iki günlük, demek ki dün de biriyle buluşmuş. Ayakkabısının arkası vurmuş, bu da dün dışarı çıktığını gösterir. Yeni makyaj malzemeleri almış. Cep telefonu hep yanında ve arada mesajlaşıyor ve her mesaj geldiğinde gülümsüyor. Bu da dünkü buluşmanın iyi gittiğini gösterir. Zorunlu yakın arkadaşı Saniye’nin ise yanında mutfakda değil, burada dikiliyor. Demek bulduğu kişisi zorunlu yakın arkadaşı Saniye’den gizlemek zorunda.

Aldatan: ayakkasının tabanı kırmızı ve sütyeni lila. Kesinlikle odadaki birine meydan okuyor. Senden daha güzelim, senden daha seksiyim, senden daha çekiciyim ve ondan kocanı ben hakediyorum dercesine.

Parfüm: aldatılan ise parfümünü değiştirmiş. Daha kışkrıtıcı bir koku. Eskiden emekli tarih öğretmeni gibi kokuyordu, şimdi ise yeni atanmış tarih öğretmeni gibi.

Biri: üzerinde her zaman olduğu gibi beyaz kedi tüyü var. Malum bekar ve o itici, iğrenç ankara kedisi ike beraber yaşıyor. Ama bu sefer üzerinde başka bir kedinin tüyü daha var. Bu iğrenç sarı badisinde çok belli oluyor. Siyah bir kedi. Ya bir kedi daha aldı ya da kedisine çiftleştirmek için siyah bir kedi buldu. Yavruların kırma olmasını istemeyeceğine göre siyah kedinin sahibi dul bir adam. Muhtemelen emekli asker olmalı. Çünkü babası da askerdi.

Evden ev sahibinin prfili: koridordaki yaprak diyanet takvimi 24 gündür kopartılmamış. Muhtemelen namazı bıraktı. Çünkü son 24 günde iki kez altışar saatlik elektrik kesintileri oldu ve camilerden ezan sesi gelmedi.


Maddi durum ilişkisi: sahte altın bırakan biri. Bunu adilik olsun diye değil, parasızlığından yapıyor. Çünkü kilotlu çorabı kaçık, - iki kilotlu çorap ayı yarden kaçmaz, aynı yere iki kez yıldırım düşmeyueceği gibi- ojeleri son üç gündür aynı. Acaba sahte altını nereden alıyor. Lazım olabilir.

Hiç yorum yok: