Görmüş geçirmiş altmışına dayanmış. Ölümü kabullenmiş ya da hazırlıklı bir hali kesinlikle yok. 15 sene önceki Rusya seyahatini anlatacak yer arıyor. Eşi Müjgan’dan daral gelmiş. “Neyim varsa yoksa oğullarım, torunlarım için” deyip duruyor. Paraya önem vermem havasında olsa da tam tersi, konu para olunca babasını tanımaz. Konuşma sesi, üslubu çok güzel; yılların getirdiği esnaflıktan yadigar olsa gerek.
İçki ve itibarlı dostlarından bahsedip duruyor, bir de eti ve mangalı çok sevdiğinden. Sivas’dan kalfalarımı getirdim, artık çocuklarım gibi oldular diyor ve bana samimi de geliyor. İşi gücü zaten onlara devrettiği aşikar. Bir ilacı bilemediğini fark ettim. Yine yaşlılarda olan bir şeyi birkaç kez, sanki ilk kez söylüyormuş gibi söyleme. İyi adam sayılır. Bir de hamamda gördüm de bildiğin ayı.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder