Ben eskiden ssss’lardım. Yani konuşurken aklıma gelmeyen şey ‘s’ harfi ile başlıyorsa uzun ‘sss’ lar çıkıyordu dilimden. Aklıma o kelime gelince ise hemen kesiyordum sss’leri. Kimse ise bana sss’lıyorsun demezdi. Bir kısmı beni sevdiğinden, bir kısmı vereceğim tepkiden korktuğundan, bir kısmı zarafetinden, bir kısmı benden duyacakları cevaptan çekindiklerinden, bir kısmı beni önemsemediğimden, bir kısmı bunun münferit bir hadise olduğuna inandıklarından, bir kısmı bu zaafım hoşlarına gittiğinden, bir kısmı ben yanlarında yokken dalga geçecek bir şey bulmanın verdiği mutluluktan, bir kısmı kendileri de sss’ladığından, bir kısmının çok daha büyük zaafı olmuş olmasına rağmen benim sessiz kalmama duydukları saygıdan, bir kısmı burnu büyüklüklerinden, bir kısmı alçaklık komplekslerinden, bir kısmı ise benim çözemediğim sebeplerden dolayı yok saydılar sss’lamamamı.
Ben ise sadece kendime ayar olduğumdan, kendimi aptal gibi hissettiğimden, kendimi yetersiz görmenin asabımı bozmasından, kendimi beğenmişliğimden, havaslığımdan, kendimi bir bok sanmamdan, sss’lamayı çözebileceğim kadar kolay bir sorun olarak değerlendirdiğimden, küçükte olsa bir başarıya ihtiyacım olduğundan; birkaç kez kendimi sert bir biçimde tenkit ettim ve bıraktım sss’lamayı.
Arada sss’lıyorum ama çok ender; özellikle de isimlerde.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder