Bunaltıcı bir perşembe sabahı sırf ironi olsun diye penceremden sarkıttığım boş bir olta ile işe gitmek için evden çıkmış kadınları oyalarak işe geç kalmalarını sağlıyordum ki elinde bir buket bir kadının beni izlediğini fark ettim pazartesi kıdem tazminatsızları. Boş oltanın peşinde koşmamasından şüphelendim elbette. İki gün kadar bekleyince merak ettim huzuruma çağırdım
*Burnunun dikine gitmeli.
*Rakiplerini onurlandırmamalı
*Atari salonlarında saygın bir geçmişi olmalı.
*Annesi ile hiçbir konuda anlaşamamalı.
*Anın tadını kaçırmamalı.
*Caz dinler gibi yapmamalı.
"Döndüm aşkım" dedi. Hayatım boyunca hiç duymayı tahmin etmediğim bir şey söylemiş, beni gafil avlamıştı. Bir insan bana nasıl dönebilir ki? Dönmesi için daha öncesinde beni bırakmışlığı ya da terk etmişliği olması gerekmiyor muydu? Koşarak bana sarıldı, ben de hayatımda ilk kez birine sarıldım. "Benim lahana dolmamı özlemişsindir" dedi ve mutfağa koştu. Onu özlemediğim gibi lahana dolmasını da hiç özlemişim. Zorlaya zorlaya yedirdi dolmayı. Hayatımda ilk kez zorla bir şeyler yedim. Elimi yıkmaya banyoya gittim ve oradaki pencereden kaçtım. Sizden ricam kadını imha ediniz.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder