8 Temmuz 2013 Pazartesi

pazartesi - nazar saldırısı

Malumunuz hava ısındı, vücudumun ihtiyacı var diye kısa bir öğlen güneşlenmesine karar verdim pazartesi ultravioleri. 166 faktörlü güneş kreminde vücudumu beş saat yatırdıktan sonra slip mayomu giydim ve kapının önüne attığım şezlongumda sere serpe güneşlenmeye başladım. Daha önce hiç böyle deneyim yaşamamıştım; teşhircilikle karışık bir trans hali. Güneş iliklerime işledikçe dünya işlerinden de soyutlandığı hissediyordum.

*Odasının dörtte üçü ayna olmalı.
*Tabağındaki yemeğin proteinlerini bana ayırmalı.
*Dalağı gevşek olmalı.
*Geçmişin yükünü sırtında taşımalı.
*Sokak ortasında çıplak koşma ve geceleri çıplak denize girme anısı olmamalı.
*Komşularının çöplerinde analiz yapmalı.
*Halhal konusunu tartışmaktan korkmamalı.


Elimi sırtıma götürdüğümde ise derimin soyulduğunu hissettim. Yılan mıydım da ben deri atıyordum? Panikle çevreme baktım. Herkes bana bakıyor; bakanların çoğu da mavi gözlü. Bir nazar saldırısı altında olduğum besbelliydi. Havlumu bile alamadan eve koştum ve çıplak derime nazar boncukları taktım. Sonra kurşun dökmesi için yüz yaşında büyücü bir kocakarı buldum. Ritüel esnasında kadıncağız havaya uçtu. İkinci bir emre kadar hiçbir mavi gözlü insan güneş gözlüğünü çıkarmasın.

Hiç yorum yok: