İki haftadır gözlerim
kapalı takılıyorum ya, diğer duyularım inanılmaz gelişti pazartesi kilit
tanımazları. Suyun kokusunu alıyorum, kaldırımların tadını biliyorum,
sineklerin kokularını alıyorum. Vızlamasından bir arının cinsiyetini ve
memleketini tayin edebiliyorum. Tetriste yaptığım skolarlar, gözlerim açıkken
yaptığımdan çok daha yüksek. Yeni halimi doğada denememek çılgınlık olur diye
içimden geçirdim ve evden çıkıp doğaya doğru yürümeye başladım.
*Planlarını başkasının
planlarına göre yapmamalı.
*Koyunların tanrısına
inanmamalı.
*Çözemediği sorunları
görünce; küresel sermayeye, Rokkerfeller ve Rothschildlere sallamamalı.
*Herkesin bir fiyatı
olduğu gerçeğini reddetmemeli.
*Çantasında gaz maskesi
her zaman durmalı.
Dört gün sonra Beşparmak
Dağlarıdaydım. Koştum, vahşi aslanlardan kaçtım, yaralanmış bir fili önce
hipnotize ettim sonra filin çocukluğuna indim. Kokusu güzel ağaçların yapraklarını
yiyerek hayatta kaldım; nemin kokusunu alıp, bulduğum bir şelalede su içtim;
yıkandım. Bildiğiniz arındım. Sonra bir kuytu sezip uykuya daldım. Uyandığımda başımda
bir tüp kamyonu korna çalıyordu. Uyku sersemi gözümü açmış bulundum. Sağolsun tüpçü
beni evime bıraktı.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder