Bu sabah yine her
zamanki gibi uyanmadım pazartesi göz altı morlukları. Gözlerimi açtım, ovuşturdum, kaşıdım; kafama vurdum, kafamı duvara vurdum, kafamı tavana vurdum;
olmuyor. Sanki her şey siyah beyaz bir film gibi. Renkler yok. Uyum mu
sağlayayım, doktora mı gideyim, birine söyleyeyim mi diye düşünürken uyumuşum. Bir
rüya gördüm, rengarenk. O zaman beynimle ilgili bir sorun olmadığı kanısına
vardım.
*Mahremiyet konusuna
uzun uzun kafa yormalı.
*Star Wars’u abartmadan
sevmeli.
*Dilini ne kadar
çıkartırsa çıkartsın iğrenç gözükmemeli.
*Acil durum fıkraları
olmalı.
*Zorlama muhabbetleri
çok zorlamamalı.
Acil durum scooter’ıma
atladığım gibi hemen aile hekimime koştum. Sağlık ocağına girmemle beraber,
yıllardır yürüyemeyen bir teyze koşmaya başladı ve iki aylık bir kız çocuğu
konuştu. Sıramı beklemek istediysem de bu kadar mucize yeter diye düşünüp
hekimimin odasına girdim. Kadıncağızı ayılttıktan sonra siyah beyaz film
tadındaki durumumu anlattım. Gözlerime baktı ve “Size güneş gözlüklü lens
takmışlar” dedikten sonra lensi çıkarttı. Kim yaptıysa söylesin. Valla
kızmayacağım.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder