21 Mayıs 2013 Salı

müzik kutusu giriş (üzerine git.)


Mutluluğun 77 sırrının 27.’sini okumuştum ve  kitabı okumaya başladığım andan bu yana üçte bir bile mutlu değildim. (daha güzel bir giriş). Kitabı kenara koydum ve üç parmağımı alnımda ve şakaklarımda gezdirerek üç parmak masajı yapmaya başladım. Genelde hiçbir doktorun çözemediği ve ‘piskolojik’ diyerek başarısızlıklarını kamufle ettikleri baş ağrıma bir nebze iyi gelirdi ama bu sefer hiçbir işe yaramadı. Hemen youtube’dan üç parmak mesajının nasıl yapılacağını tekrar izledim ve uyguladım almadı. Tekrar izledim, tekrar denedim; tekrar izledim, tekrar denedim; bir daha, bir daha... Olmuyordu. Küfrettim. Hem de uzunca bir küfür. Kendi sesimi duydum ve gülmeye başladım. Üç parmak masajının yaratıcısının mail adresini buldum ve mail attım.

Mutluluğun 77 sırrının 35.’sini okurken aklıma üç parmak masajınının yaratıcısına geçen hafta attığım mesaj geldi. Mail kutuma baktım boştu. Mutluluğun 77 sırrının 35.’si mektup yazmaktı. Doktorun kişisel internet sitesinden adresini buldum ve bir mektup yazdım. Önce ingilizce yazmayı denedim ama ingilizcem yetmedi, ingilizcemi zorladım; bu da beni daha mutsuz yaptı. En iyisi türkçe yazmaktı. Hem belki uğraşır çözerdi ya da tanıdığı bir türk vardı. Denemeye değerdi. Sabah postaneye gidip mektubu gönderdim. Mutluluğun 77 sırrının 34.’sünün dediği gibi çalışana önce günaydın dedim, sonra da gününü nasıl geçtiğini sordum.

Mutluluğun 77 sırrının 53.’sü yeni insanlarla tanışmak için tek başına bir gece klübüne gitmekti. Kitaba teslim olmuş durumdaydım. Googledan gece klüplerine baktım ve klub77 diye bir yer gördüm. Bu bir işaret olmalıydı.a

Hiç yorum yok: