Annem ne zaman yalan söylese gülümser, babam cümlenin sonun getiremez yuvarlar, ablamın sesi ise içine kaçardı. Bizim evde annem sürekli gülümser, babam tüm cümlelerinin sonunu yuvarlar, ablamın ne dediğini ise bizden başka kimse anlamazdı.
Yemek masası benim için poker masasından farksızdı. Her aile gibi bir yandan yemek yerken, bir yandan da sıradan, öylesine konuşmalar yapardık. Annem “ Komşumuz Müzeyyen Hanım ölmüş” dediğinde Müzeyyen Hanım ölmediğini bildiğimiz için hiçbirimiz üzülmez ama annem üzülmesin diye üzülmüş gibi yapardık.
Babam terfi aldığını söylediğinde de durum farklı değildi, ablamın okulda amigo kız seçildiğini duyduğumuzda da.
Bu oyundan elbette sıkıldım ve ilk fırsatta evi terk etmeye karar verdim.
Ve vakit geldiğinde bavulum elimde dış kapıdan çıkarken “ Sizi özleyeceğim” dedim. Tek bir ağızdan “ Biz seni hiç özlemeyeceğiz” dediler. Babam gülümsüyor, annem ve ablam kahkahalar atıyordu.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder