Razaman geldi mi beni de sizler gibi bir huzur bir
huşu sarar pazartesi huşuluları. Nefsimle yaşadığım o mücadele, ruhumu terbiye
için yaptığım savaş ne kadar harikuladedir. Sahur heyecanı, iftar heyecanı; televizyonları
doldurmuş ağlar gibi konuşan insanlar. Ağlamaklı konuşan insanların karşısında
ağlamaklı oturan adamlar. Her yönüyle çok farklıdır.
*Küçük bir cemaati olmalı
* Beyaz çok ama çok yakışmalı
*Cep telefonunda her duruma uygun bir şarkı omalı.
*Kolunu kaşığında beyaz çizgiler oluşmamalı.
*Bir alkış alalım dediğinde herkes alkışlamalı.
Sabah sekizde sabah ezanı ile sahurumu yapıyorum. sekiz
buçukta öğle namazı, onda ikindi okunuyor. Sonra beni bir iftar heyecanıdır
sarıyor. Hemen bir ördek kızartıyorum. Yarım kilo pastırma ve dana dili filotosu
hazırlıyorum. İmam efendi öğlen on iki gibi akşam ezanını okuyor ve orucumu
açıyorum. İnanın hiç zorlanmıyorum. İnsanlar hala neden süre uzun diye şikayet
ediyorlar anlamış değilim.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder