Çarşamba öğleni cam tıkırtısıyla uyandım pazartesi umutla
bekleyenleri. Postacıları sevmediğimi öğrenen posta teşkilatının küçük bir
jesti olan posta güvercinimdi camı tıklatan. Camı açtım, bacağına bağlı olan
mektubu aldım ve geceden kalan havyarı önüne koyup camı kapattım. Gelen inanılır
gibi değil ama bir mahkeme celbiydi.
*Hastalıklar hakkında çok şey bilmeli.
*Elimle bir şey yediğimde parmağımı yalamaya
kalkmamalı
*Evdeki her eşyaya bir numara vermeli.
*Genç kızların sevgilisi olmalı.
*Kosmostan gelen mesajları doğru yorumlamalı
Sınır Tanımayan Feministler isimli bir dernek
gerçekten de sınır tanımamış ve bana dava açmış. İsnat edilen suçlama ise
kadınlara fiziki ve duygusal şiddet uygulamam. Her pazartesi dünyanın dört bir
yanındaki kadın listedeki özelliklere uymadığı için bunalıma giriyor falanmış
filanmış... Unutuyorlar ki 17 ekim 1988 tarihli listemde umutsuzluğu de
depresyonu yasakladım. Onu bırakında güvercinler havyar yemiyor.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder