Zaman bazen durur, bazense kırılır
pazartecitionları. Merhum dostum, sulu insan Einstein bunu sizlere izafiyet
olarak açıklamıştı, açıp okuyun. Hatta onun isminin konmasının anısı da çok keyiflidir,
beni cepten aradı, “Abi bir türlü isim bulamadım” dedi. Ben de “Git bir şeyler
ye zafiyet geçireceksin diyeceğime izafiyet geçireceksin” demez miyim?
*Adalete değil, intikama inanmalı.
*Cevaplarıma cevaplarla cevap vermemeli.
*Yemekte aradığı tuz miktarı, tenimdeki tuz miktarı
ile aynı olmalı.
*Bana derin sürprizler yapmalı.
*Yediği hiçbir şey dokunmamalı.
*Tüm iflasları israfla ilişkilendirmemeli.
*İçindeki vahşiye telkinle değil kırbaçla
yaklaşmalı.
Neyse bu sizi ilgilendirmez, asıl mesele şu. Cuma
akşamı zaman durdu. Hem de bir hafta kadar durdu. Siz hissetmediniz. Hissedenleriniz
de muhtemelen psikiyatri servisinde sıra bekliyordur. Zaman durdu ama ben boş
durmadım. Önümüzdeki 100 yılı düşündüm. Daha önce olmamış hiçbir şey olmayacak.
Evet cep telefonu o zaman vardı. Biz kendi aramızda kullanırdık.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder