Belirli bir sıcaklıkta her şeyin akışkan olması,
boyutlandırmamı her zaman çeşitlendirmiştir pazartesi ordinatsızları. Ne zaman
kalabalığa ya da binalara baksam onların dondurma gibi eridiklerini düşünürüm. Şıp
şıp damlamaya başlarlar en üstten alta kadar ve en son onlardan kocaman yayvan
bir damla kalır.
*Çantasındaki biber gazı bayrağın içine sarılı
olmalı.
*Polislere selam vermek için selektör yakmamalı.
*Bir küfrü asla üstü üste tekrarlamalı.
*Beni uydu telefonumdan arayıp “çok özledim”
dememeli
*Kafasına takılan konuları toplumun da kafasına
takıp çözüm aramalı.
*Kokusuz içkileri tercih etmeli.
*Uçak yolculuklarında kuleden izni kendi istemeli.
Tüm bu fikirler aklıma ikiz kulelerin erimesi getirdi.
Ben de bire bir aynısı yaptırıyorum şimdi adını vermek istemediğim bir çölün
ortasına. Bakalım nasıl eriyecek. Eriyecek mi yıkılacak mı? Ülkenin elektriklerini
keseyim de herkes mum yakıp erimesini izlesin. Aranızdan bazıları belki bir
aydınlanma yaşar.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder