1 Şubat 2016 Pazartesi

pazartesi - galeri denetimi

Şu sanatçı tayfası kadar vergi kaçıranı yoktur pazartesi kutsileri. Ne fiş keserler, ne z raporu alırlar, ne çalıştırdığı insanların sigortalarını yatırırlar. Eğitimli iki zabıtamı da yanıma aldığım gibi galeri galeri denetime çıktım, cumartesi geceyarısı. Bir de beni görünce bayılan insanlar yere düştükleri zaman; tam kafalarını yere vurduklarında donk diye ses çıkar. İşte o sesi seviyorum.

*Zamanlaması harika olmalı.
*Eski arabesk şarkılardan kehanetler çıkartmaya çalışmalı.
*Rahibelerden oluşan bir konken grubu olmalı.
*Yaşlı kokusuna karşı tahammülsüz olmalı.
*Pazardan eve gelirken poşetleri iki koluna eşit olarak bölüştürmeli.
*Haftalık mikrop ve virüs oranlarını bana sütun grafiklerle raporlamalı.
*Bastonu şemsiyeye, pelerini paraşüte sevgisi nefrete hemen dönüşebilmeli.



Neyse bir galeriye girdim, inanılmaz bir kalabalık bir tablonun önünde sıradalar. Bana bakan bile yok. Karşı konulamaz bir merakla yanlarına yürüyüp, neye baktıklarına baktım. İnanılmazdı. Benim attığım bir tekmenin kıçında çıkardığı izi adam kıçının derisini soydurarak sergiliyordu. Sok ayağımın dışı tüm netliği ile adamın kıçında çıkmış, tarak kemiklerime kadar. Sanatçıyı tebrik ettim ama tüm ısrarlara rağmen kendine bir tekme daha aşketmedim.

Hiç yorum yok: