Kozalaklar çam ağacının meyvesidir ya pazartesi botanikçileri; benim de meyvem umarsızca salladığım yumruk ve tekmelerim. Düşününce çam ağaçları ile ne kadar çok ortak noktam var. Mesela ben de yaprak dökmüyorum. Dallarım kadar köküm var. Sakin ve durgunum; yağmur ve rüzgardan etkilenmiyorum.
*Uyuklarken salyası dudağının yanından akmamalı.
*Yüzünün mimiksiz hali derin düşüncelere dalmış gibi olmalı.
*Arabayı hep gölgeye park etmeli.
*Kışın çamaşırları vücut sıcaklığıyla anında kurutabilmeli.
*Çoraplarını çıkartıp kapılara tırmanabilmeli.
*Makyajla badana arasındaki farkı bilmeli.
*Bir bakan bir daha bakmalı, üçüncü kez bakının burnunu kırmalı.
İşte bunları düşündükten sadece sekiz saniye sonra aklıma muhteşeme yakın bir fikir geldi. Her yer çam ormanı olsun. Sonra düşündüm de meyvelerden en çok karpuza benziyorum pazartesi herbalisteri. Sert kabuğumun altında sulu ve tatlıyım, sekiz saniye düşündüm de; hemen her yer karpuz ormanı olsun. Böylelikle susuzluğa da önlem almış oluruz. Düşündüm de sebzelerden en çok turba benziyorum pazartesi yumru köklüleri...
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder