Kırk çok yaşlı bir solundayız. Ortada sandalyeler ve masalar
var. Erkekler televizyonunda başında doğru hareketlenmeye başladı bile. Öğlen haberlerine
on beş dakika var ve bir kısmınızı televizyona kadar yürümesi zaten on beş
dakika alıyor. Kadınlardan gözleri iyi görebilenler belki gelir diye
bekledikleri torun torbasına bir şeyler örüyor. Tescilli vefasızlıklar vefa
dilercesine.
Haberler bitti, duyanlar duymayanlara olanları anlattı. Bir
kısım tartışmaya devam etti. Çok ses yapıyor ve kavga ediyorlar diye televizyon
akşamüstüne kadar kapalı. Evlenme programına kadar kimse açmayacak.
Masalarda okey ve kağıt oynuyorlar. Bir şeyine oynamak yasak
ve bir o kadar imkansız. Çünkü üzerine oynanacak bir şeyleri olsa çoğu
kişinin burada işi olmaz. Sakinleştiricisine ya da uyku hapına büyük oyunlar
oynanır belki ama ilaçları mavi önlüklü hastabakıcılar içirdiği için kimseni
eline ilacı geçmiyor.
Sigara yasak ve sigara odası yok. Herkes de romatizma olduğu
için cam açmak her zaman sorun. Ondan sigara içen dışarı çıkmak zorunda.
Odalar birer ya da üçer kişilik. F tipi hapishaneler gibi. Az
biraz gücü olan kadınlar yataklarını topluyor, erkekler yataklarını ne kadar
güçlü olurlarsa olsun toplamıyorlar. Çarfaşlar ve yastık kılıfları tek tip. Hepsi
koyu mavi ya da koyu yeşil.
Yaşlandıkça alerjik olduğundan insan; çiçek ve hayvan kesinlikle yasaklar
listesinden en üstlerde. Herkes daha sinirli, daha öfkeli, daha küfürbaz ve
daha kavgacı. Ortamda bir tane bile ermiş ya da erme potansiyeli olan biri yok
gibi. Herkes anlatıyor bir şeyler. Herkes, herkesi hikayesini en ince
ayrıntısına kadar biliyor. Dinleyeni dinleyen yok. Herkes daha acımasız. Ölüm çok
daha sıradan.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder