Yere sağlam basarak yürüyen adamlar vardır, hani adımları herkesden
daha çok ses çıkartır. Kaç yaşında olurlarsa olsunlar sandalyede dimdik
otururlar. Sesleri biraz toktur; buyurgan, samimiyetsiz tavırları vardır. İşte
emekli bürokrat Tunç Güryokuş bu türünen elit örneklerinden biridir. Ömrü yurt dışında,
kosolosluklarımızda çalışarak ve ülkemizi temsil ederek geçmiş bir
vatanseverdir. Milli bayramlarımızdan bir gün önce balkonana yirmi metrekare
büyüklüğündeki türk bayrağını açar, bayramdan sonraki gün hava kararınca
toplar. Alt komşusu sırf bu yüzden üç gün evin içinde kırmızı loş bir ışıkta oturur ama yapacak bir şey yoktur.
Tunç Güryokuşla tarışılmaz.
Emekliliğinin ilk yılı çıkmadan bir sabah eşi Mehtap
Güryokuş’un kendisinden önce uyanmadığını hissedince bir terslik olduğunu
anladı. Nabzına kontrol etti, hayat arkadaşı ölmüştü. Sakince 112’yi arayıp
eşinin öldüğünü, acele etmelerine gerek olmadığını söyledi. Ambulans sadece on
dakika sonra geldiğinde Tunç Güryokuş traşını olmuş, takım elbisesini giymiş ve
saçlarını taramıştı. Tören
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder