Salı
sabah gazetede dilenciye selam vermem haber olmuş pazartesi paparazzileri. Ama
işin ilginç kısmı, sayfanın diğer tarafında Tibet'de işlenen bir töre cinayet
haberi vardı. Haberin yalan olduğu aşikardı, hemen Tibet'e gidip olayın aslını
araştırdım ve şüphelerimin yersiz olmadığını gördüm. Olay mahallini incelerken
duvardaki “Yankee go home” grafitisi beni hemen New York’a sürükledi. Jetime atladığım
gibi gittim. Hava alanından çıkıp taksiye atladı. Şehri gezip ipucu arıyordum
ki; Werder Bremen forması giymiş bir velet topunun peşinden arabanın altına
atladı.
*Tavşan
kulaklı taç ve papyon yakışmalı
*Gerekirse
şalını silah gibi kullanabilmeli.
*Çok
fazla şey bilmeli.
*Evinde
ayna olmamalı.
*Odasındaki
resmimin önünde her gece mum yakmalı.
Yapmam gereken basitti, Bremen’e gittim. Bremen
mızıkacıları heykelinin orada iz sürerken bir türkü çalındı kulağıma. Gurbetçi bir
vatandaş sokak müziği yapıyor, sözlerini google’da arattım, bir Kırşehir
türküsü. Dört aktarma ile Kırşehir’e indim. Vali ve halk oyunları ekibi beni
garda karşıladı. Şehir hakkında bilgi alırken meymenetsizin biri “Belçika’da çok Emirdağlı
var.” dedi. Zaten bu işin altından Belçika first laydisinin çıkacağı baştan
belliydi. Şimdi bir çimento kamyonun arkasında nefesimi tuttum Belçika'ya
giriyorum. İpucunu yaktım ateş devam ediyor...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder