Bu hafta ne kadar durağandı değil mi pazartesi
stabilleri?Sanki tüm yerkürenin üzerine ölü toprağı serilmiş gibiydi. Çarşamba
sabahı uyandığımda; salı mı yoksa perşembe mi diye uzun uzun düşündüm. Camdan
baktım kimse yok, uydumudan dünyayı izledim bir hareket yok, haber kanallarını
izledim hiçbir son dakika haberi yok... İstihbarat şefim olan çakma sarışını
çağırdım. Eskiden cümlem bitmeden gelen kadın şimdi yok.
*Büyük gözleri olmalı.
*Çocukken şirin, ergenken tiksinç, şimdi seksi, yaşlanınca
yok olmalı.
*Yüksek sesle müzik dinleyip kafa şişirmemeli.
*Müsait bir yerde inmeli.
*Devlet onur nişanı olmalı.
İstihbarat şefimin kedi kadın kıyafetini av köpeklerime
koklattım, bağlı oldukları kızağa bindim ve takibe başladık. İçimden bir his
çakma sarışını bulursam sorunu çözerim diyordu. Üç gün boyunca toz toprak
içinde kızakla gezdim durdum. İstanbul’da gezmediğimiz yer kalmadı. Kime sorsam
“Az önce buradaydı haşmetlim” dedi. Sonra eve döndüm. Aramalara kar yağınca
devam edicem. Kuru havada kızak olmuyor
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder