6 Şubat 2013 Çarşamba

Origami Havayolları


Gürcan’ın Origami havayollarını seçmesinin sebebi hiçbir havayolu şirketinde olmayan esnek kurallardı. Telefonla konuşmak serbettir. Ayakkabılarınızı çıkartabilir, hosteslere ne kadar güzel olduklarını kimseden çekinmeden söyleyip, cep telefonlarını isteyebilirsiniz. Genelde numarayı alamazsınız ama denemekten de çekinmezsiniz. Her yolcunun hayalidir kokpitte yolculuk yapmak. Origami havayolları buna da izin verir. Gereken tek şey tanesi 10 lira olan biletlerden almaktır. Uçak havalandığında yapılan çekilişte şanslı olan bir yolcu kokpitte, pilotların arasında yolculuk yapabilir. Ne kadar çok bilet alırsanız şansınız o kadar çok artar.

Temizlik hastası bir defineci olan Gürcan 10 liralık biletlerderden tam yirmi tane aldı. Bu, bilet parasının sekiz katı olduğuna göre bilet ne kadardır isterseniz bulabilirsiniz ama bu bilgi hiçbir işinize yaramaz. Gürcan’ın bu kadar çok bilet almasının sebebi; kokpitin yolcuların yanından daha temiz, hijyenik olacağını düşünmesiydi. Mini etekli sarışın hostes kız torbadasındaki kağıtları karıştırdı ve bir kağıt çekti. Kedi gülümsemesi ile “15A numaralı koltuk” dedi.

Gürcan yerinden mutlulukla kalktı ve elindeki dedektörü ile kokpite doğru yürümeye başladı. Dedektörü neden bagaja vermediğini kimse sormadı, nasılsa orası Origami havayollarıydı. Pilotlara selam verdikten sonra iki pilotun arasındaki yerine oturdu Gürcan ve içerideki esmer hostesin getirdiği 1974 yılı bordo şarabını yudumladı. Pilotlar kalkışı sorunsuz şekilde tamamladıktan sonra uçağı otomatik pilota bağladılar ve okey masasını kurdular. İki pilot karşılıklı oturdu, Gürcanla esmer hostesle beraber oldular. Bol göstergeli ve sulu şakalı birkaç elin sonunda Gürcan mesleki hastalığına kapıldı ve dayanamayıp sordu;

“Uçakta hiç altın var mı?”

Yardımcı pilot muhabbeti harlamak için cevabı yapıştırdı “Bu uçak on milyon dolar, neden bu kadar pahalı sanıyorsun?” Gürcan’ın gözleri istemsizce parladı. Hemen şarabından pilotlara ikram etti. Pilotlar birkaç yudum içtikten sonra tam anlamı ile pilot oldular. Gözleri kapanıyor ve cümlelerin son hecelerini yuvarlayıp duruyorladı. Gürcan biraz daha bekledi ve dedektörü çalıştırdı.

“Vainnn vainnn vainnn” makina çılgına dönmüştü. Gürcan yıllardır yoldaşı olan bu dedektörden daha önce hiç böyle içten çığlıklar duymamıştı. Yardımcı pilot haklıymış diye iç geçirdi. Sese herkes uyandı ve alarm pozisyonu aldı. Esmer hostes acil durum makinalı tüfeği ile Gürcan’ın bacaklarına ateş edip etkisiz hale getirdi. Çakırkeyif pilotlar sesleri duyunca kendilerine geldiler ve hasar almış uçağı sorunsuzca yere indirdiler.

Havaalanına inildiğinde her şey normaldi. Kimse kimseden şikayetçi olmadı. Nasılsa burası Origami havayollarıydı.

Hiç yorum yok: