Gürcan’ın
Origami havayollarını seçmesinin sebebi hiçbir havayolu şirketinde olmayan
esnek kurallardı. Telefonla konuşmak serbettir. Ayakkabılarınızı çıkartabilir,
hosteslere ne kadar güzel olduklarını kimseden çekinmeden söyleyip, cep
telefonlarını isteyebilirsiniz. Genelde numarayı alamazsınız ama denemekten de
çekinmezsiniz. Her yolcunun hayalidir kokpitte yolculuk yapmak. Origami
havayolları buna da izin verir. Gereken tek şey tanesi 10 lira olan biletlerden
almaktır. Uçak havalandığında yapılan çekilişte şanslı olan bir yolcu kokpitte,
pilotların arasında yolculuk yapabilir. Ne kadar çok bilet alırsanız şansınız o
kadar çok artar.
Temizlik
hastası bir defineci olan Gürcan 10 liralık biletlerderden tam yirmi tane aldı.
Bu, bilet parasının sekiz katı olduğuna göre bilet ne kadardır isterseniz
bulabilirsiniz ama bu bilgi hiçbir işinize yaramaz. Gürcan’ın bu kadar çok
bilet almasının sebebi; kokpitin yolcuların yanından daha temiz, hijyenik
olacağını düşünmesiydi. Mini etekli sarışın hostes kız torbadasındaki kağıtları
karıştırdı ve bir kağıt çekti. Kedi gülümsemesi ile “15A numaralı koltuk” dedi.
Gürcan
yerinden mutlulukla kalktı ve elindeki dedektörü ile kokpite doğru yürümeye
başladı. Dedektörü neden bagaja vermediğini kimse sormadı, nasılsa orası
Origami havayollarıydı. Pilotlara selam verdikten sonra iki pilotun arasındaki
yerine oturdu Gürcan ve içerideki esmer hostesin getirdiği 1974 yılı bordo
şarabını yudumladı. Pilotlar kalkışı sorunsuz şekilde tamamladıktan sonra uçağı
otomatik pilota bağladılar ve okey masasını kurdular. İki pilot karşılıklı
oturdu, Gürcanla esmer hostesle beraber oldular. Bol göstergeli ve sulu şakalı
birkaç elin sonunda Gürcan mesleki hastalığına kapıldı ve dayanamayıp sordu;
“Uçakta
hiç altın var mı?”
Yardımcı
pilot muhabbeti harlamak için cevabı yapıştırdı “Bu uçak on milyon dolar, neden
bu kadar pahalı sanıyorsun?” Gürcan’ın gözleri istemsizce parladı. Hemen
şarabından pilotlara ikram etti. Pilotlar birkaç yudum içtikten sonra tam anlamı
ile pilot oldular. Gözleri kapanıyor ve cümlelerin son hecelerini yuvarlayıp
duruyorladı. Gürcan biraz daha bekledi ve dedektörü çalıştırdı.
“Vainnn
vainnn vainnn” makina çılgına dönmüştü. Gürcan yıllardır yoldaşı olan bu
dedektörden daha önce hiç böyle içten çığlıklar duymamıştı. Yardımcı pilot
haklıymış diye iç geçirdi. Sese herkes uyandı ve alarm pozisyonu aldı. Esmer
hostes acil durum makinalı tüfeği ile Gürcan’ın bacaklarına ateş edip etkisiz
hale getirdi. Çakırkeyif pilotlar sesleri duyunca kendilerine geldiler ve hasar
almış uçağı sorunsuzca yere indirdiler.
Havaalanına
inildiğinde her şey normaldi. Kimse kimseden şikayetçi olmadı. Nasılsa burası
Origami havayollarıydı.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder