Agirofobi: Caddelerden ya da caddelerde karşıdan karşıya geçmekten korkma: "Trafik kazalarında ölen insanlar kanserden ya da savaştan ölenlerden daha fazla. Arabalar ölüm makinaları gibi. "
Agorafobi: Açık yer ya da kalabalık korkusu: "Kalabalık orman gibidir. Tehlike her an her yerden çıkabilir. Kalabalık her şeyi ve herkesi gizler... Biri beni bıçaklasa elini kolunu sallaya sallaya yütüyerek uzaklaşır ve kimse onun yaptığını anlamaz."
Ailurofobi: Kedilerden korkma: "Kedi ne demek? İyilikten anlamaz, vefa nedir bilmez bir hayvan. Nankör."
Akluofobi: Karanlıktan korkma: "Karanlık tüm tehlikeler için doğru zamanı ve anı hazırlar."
Akrofobi: Yüksek yerlerden korkma: "Dağa öıkan, tırmanış yapan insanları anlayamıyorum. Ölmek için bir çaba gibi geliyor bana. Ben yükseğe çıkmam, çünkü ne kadar yükseğe çıkarsan o kadar yüksekten düşersin."
Akustikofobi: Belirli seslerden korkma: Ambulans sesinden ve geceleri evdeki eşyalardan çıkan seslerden korkardı. Ambulans sesi ona ölümü çağrıştırırdı. Ölümde korkuyu. Gece karanlık çökünce sessizlik dünyaya hakim olduğunda eşyalardan sesler çıkar. O sesler onu çok korkuturdu. Kaynağını bilemediği bu seslerin belirsizliğinden ödü kopardı.
Algofobi: Acı çekmekten korkma: Korkularının belki de en anlaşılabilenlerinden biriydi. Acıdan kaçarak yaşadı.
Amatofobi: Toz korkusu: "Toz demek kir demek, kir demek ise hastalık demek, hastalık demek ise ölüm demek."
Amnezifobi: Hafızasını kaybetmekten korkma: Hafıza kaybına uğramanın en korkunç yanı iyi ve kötü arasındaki farkı bilememektir. Dünyanın en iğrenç insanı "Ben senin babanım" derse buna inanmak zorunda kalınılabilir.
Androfobi: Adamlardan korkma: "Dünyadaki hemen tüm seri katiller erkek. Erkekler savaşır ve öldürür." derdi.
Anemofobi: Fırtına korkusu: Bir belgeselde görmüştü fırtınada uçuşan insanları. Fırtına çıktımı evinden çıkmazdı.
Antlofobi: Sel korkusu: "Sadece iki santimetre yüksekliğindeki su, bir arabayı yeriden oynatabilir. Sel geldiği zaman kurtulmak diye bir şey yoktur. Ölürsün."
Antropofobi: Insanlardan korkma: Tüm kötülüğün kaynağı insanlardır. Bu kadar net.
Apifobi: Arılardan korkma: Küçükken bir arı arkadaşının boğazını sokmuştu. Çocuğun önce boğazı sonra yüzü şişti. Ölecek diye çok korkmuştu. Hem arı öleceğini bilerek sokar. Ölümü göze almış bir şeyden daha tehlikeli ne olabilir?
Arakibutirofobi: Yerfıstığı ezmesinin, yerken, damağa yapışmasından duyulan korku: Bu lanet fıstık ezmesi her zaman yapışır. Dilinle zorlarsın olmaz, sıcak bir şey içersin olmaz, soğuk bir şey içersin olmaz, ağına bir kaşık alır kazırsın olmaz. Her fıstık ezmesi yemek eziyet hala işkence olurken insanlar nasıl yer bu iğrenç şeyi?
Araknofobi: Örümceklerden korkma: Doğanın en zehirli böceğinden korkmaktan daha doğal ne olabilir?
Aritmofobi: Sayılardan korkma: Matematik kabusuydu. O garip şekiller hiçbir zaman ona bir şey ifade etmedi. Anlamadıkça aptal sanılmaktan korktu. Zamanla da sayılardan.
Asimetrifobi: Simetrik olmayan şeylerden korkma: "Simetri dünyanın düzenini temsil eder. Simetrik olan güzeldir, doğrudur. Simetrik olmayan ise yalnıştır, kötüdür ve kötü sonuçlara yol açar"
Astenofobi: Güçsüz olmaktan korkma : "Kaybetmek kadar korkunç bir şey yok bu dünyada. Güçlüler kazanır güçsüzler kayebeder."
Astrafobi: Şimşek korkusu : "Bir şimşek çakmasında oluşan elektirik öyle yüksektir ki kül olursun. "
Ataksofobi: Düzensizlikten korkma: "Düzensizlik arttıkça dünya yaşanamaz bir hal alacak ve kötülük hakim olacak. Oysa her şey ve herkes düzenli olsa hiçbir sorun olmaz."
Atelofobi: Mükemmel ol(a)mamaktan korkma: "İnsan en mükemmel varlıktır. Eğer insan isen buna en uygun şekilde yaşamalısın. Eğer mükemmel olamazsan insan değilsin demektir. "
Aviofobi: Uçuş korkusu: "İnsan yürümek için var oldu. Yüzmek ya da uçmak için değil. İnsan doğası ile çatışırsa sonuç her zaman felaket olur." .
Ballistofobi: Silahtan ya da mermilerden korkma:
Batofobi: Derinlik ya da yüksek binaların yanından geçme korkusu
Batrakofobi: Kurbağa, semender gibi çiftyaşayışlı (amfibyen) hayvanlardan korkma
Belonefobi: Iğnelerden korkma
Bibliyofobi: Kitaplardan korkma: Okuduğunu anlayamazdı. Ondandır ki kitaplar hep korkunç gelirdi ona.
Bromidrosifobi: Vücut kokusundan korkma: Lise beden derslerinden sonra sınıf böyle kokardı. Öyle berbat bir kokuyduki.
Brontofobi: Gökgürültüsünden korkma: Her gök gürlediğinde yıldırım üzerine düşücek diye korkardı.
Dentofobi: Dişçiden korkma: İntihara en yatkın meslek grubudur dişçiler. Ölüme bu kadar yatkın insanlara güvenemem.
Dermatopatofobi: Deri hastalıklarından korkma :
Elektrofobi: Elektrikten korkma:
Emetofobi: Kusmaktan korkma: Yemek yemekten yaşanmaz. Ama kusmuğunu gördüğünde haftalarca yemek yiyemiyordu.
Entomofobi: Böceklerden korkma: "Sebebi aşikar değil mi? İğrenç, pis yaratıklar. Bir tanesini görsem o gece uyuyamam."
Epistaksiyofobi: Burun kanamasından korkma: İnsanın burnu beyin kanaması riski olduğu anlarda kanar. Burnu her kanadığından ölümden son anda dönmüş gibi olurdu.
Eritrofobi: Yüz kızarmasından duyulan korku: İnsanın yüzü ne zamanlar kızarır? Suçlu olduğu zamanlarda, yalan söylediği zamanlarda ya da utandığında. Bu durumlarda olmaktan çok korkardı.
Erotofobi: Cinsellik korkusu
Farmakofobi: Ilaçlardan korkma: Prospektüsünde yan etkisi olmayan hiçbir ilaç görmemişti.
Fazmofobi: Hayaletlerden korkma
Febrifobi: Yüksek ateşten korkma
Filemafobi: Öpmekten ya da öpüşmekten korkma: İnsan ağzının çok kirli olduğunu biliyordu. çürük diş konusuna girmezdi bile.
Filofobi: Sevmekten, âşık olmaktan korkma: Sevdiği kız onu, sevdiği adamı kıskandırmak için kullanmıştı.
Fobofobi: Korkmaktan korkma
Fotofobi: Işıktan korkma: Cildi çok hassas bir kadın tanımıştı. Derisi kıpkırmızı ve pulpuldu. Sebebini sorduğunda kadın "Güneşten" dedi. "Sende çok güneşe çıkma, ozon tabakası delindi artık. Güneş ışınları çok zararlı."
Gametofobi: Evlenmekten korkma: Mutsuz bir evliliğin meyvesiydi.
Gefirofobi: Köprülerden geçmekten korkma:
Gerontofobi: Yaşlı insanlardan ya da yaşlanmaktan korkma: Yaşlılar anlayışsız oluyor ve çabuk ölüyorlar. Bu sebeptendirki bir yaşlıya güvenemezsin. Ölümün eşşiğinde yaşayan biri her şeyi yapabilir.
Glossofobi: Topluluk önünde konuşmaktan korkma
Haptofobi: Dokunulmaktan korkma
Harpaksofobi: Hırsızlardan ya da bir suçun kurbanı olmaktan korkma
Helyofobi: Güneşten korkma
Hematofobi: Kan korkusu
Herpetofobi: Sürüngenlerden korkma
Hidrofobi: Sudan, yüzmekten ya da boğulmaktan korkma
Higrofobi: Nemden ya da yağmurdan korkma
Hipegiyafobi: Sorumluluktan korkma
Hipnofobi: Uyumaktan korkma: "Uyurken insanın tuhu bedeninden ayrılır. Ber nevi ölüm gibidir. kan akışı yavaşlar. Tüm tehditlere açıksındır." derdi ve saatinin alarmını bir saate kurarak uyurdu.
Hipofobi: Atlardan korkma
Homiklofobi: Sisten korkma
Homofobi: Eşcinsellerden korkma
Ihtiyofobi: Balıklardan korkma: "Dünyanın dörtde üçü su. Dünyanın asıl hakimi onlar. " derdi hep. "Bir gün heryeri sular kaplayacak ve tüm dünya onların eline geçecek."
Jinefobi: Kadınlardan korkma: "Kim korkmaz ki derdi. Ben sadece itiraf ediyorum. Kadın şeytandır. Kadınlar olmasa erkekler birbirlerini öldürmezdi." dedi.
Kakofobi: Çirkinlikten, çirkin şeylerden korkma:
Kakorafiyafobi: Başarısız olma korkusu: Dahi çocuk olmanın omuzlarına yüklediği bir sorumluluktu bu.
Kanserofobi: Kanser olmaktan korkma: Annesi meme kanseri olan, Dayısı prostat kanserinden ölen, dedesinin böbrekleri kanser olduğu için alınan biri için bundan daha doğal ne olabilir?
Kardiyofobi: Kalp hastalığından korkma
Karnofobi: Etten korkma
Katagelofobi: Dalga geçilmekten korkma
Kemofobi: Kimyasal madde korkusu
Keymafobi: Kıştan ve soğuktan korkma:
Kimofobi: Dalgalardan korkma
Kinofobi: Köpeklerden korkma
Klimakofobi: Merdivenden düşmekten ya da merdivenlerden korkma
Klostrofobi: Kapalı yer korkusu
Koprofobi: Dışkı korkusu: En büyük pislik ve mikrop yuvasından korkmamak elde mi?
Koulrofobi: Palyaçolardan korkma
Kremnofobi: Yüksek yamaçlardan ya da uçurumlardan korkma
Kriyofobi: Buzdan ya da donmaktan korkma
Kronomentrofobi: Saatlerden korkma
Ksantofobi: Sarı renten korkma
Ksenofobi: Yabancılardan korkma: Dilini bilmediğin, dediğini anlamadığın bir insana nasıl güvenebilirsin? İmkansız.
Ksilofobi: Tahta şeylerden ya da ormanlardan korkma
Limnofobi: Göllerden korkma
Litikafobi: Davalardan ve mahkemelerden korkma: Türkiyede adalete güvenmek kadar büyük aptallık olamaz.
Logofobi: Belirli sözcüklerden korkma: "Sinek" kelimesinden çok korkardı. Sirozu, dolayısıyla ölümü hatırlatırdı o kelime.
Lökofobi: Beyaz renkten korkma
Manyofobi: Delirmekten korkma
Mastigofobi: Cezalandırılmaktan korkma: Çocukluğu tuvalette ve balkonda geçirmiş bir çocuğun büyüüynce cezalandırılmaktan korkmasından daha normal ne olabilir ki?
Mekanofobi: Makinelerden korkma
Melanofobi: Siyah renkten korkma: Siyah bir renk değildir. Karanlıktır, hiçbir rengin olmaması durumudur.
Mikrobiyofobi: Mikroplardan korkma: Kim hasta olmak ve hastalıktan ölmek ister ki?
Mizofobi: Kirlilikten korkma
Monofobi: Yalnızlıktan korkma
Musofobi: Farelerden korkma
Nekrofobi: Cesetten korkma
Nelofobi: Camdan korkma
Niktofobi: Geceden korkma: Karanlıkta kötülükler basar. Kim korkmaz ki?
Nozokomefobi: Hastanelerden korkma: "Her sene hastane mikrobundan kaç kişi ölüyot bilseniz hastaneye gitmez evinizde ölümğ beklersiniz" derdi.
Nüdofobi: Çıplaklıktan korkma: Kendi bedenini çok çirkin bulurdu. Hatta dayanılamaz. Banyosunu bile iç çamaşırları ile yapardı.
Obesofobi: Şişmanlamaktan korkma: "Şişman olmak zordur ama şişman bir kadın olmak daha zordur. Kimse şişman kadınları sevmez." derdi.
Ofidiyofobi: Yılanlardan korkma
Okofobi: Taşıt araçlarından korkma
Osmofobi: Belirli kokulardan korkma
Pantofobi: Herşeyden korkma: Her şey ölümcüldür.
Papirofobi: Kağıttan korkma
Paraskavedekatriafobi: Ayın onüçü ve cuma olan günden korkma
Patofobi: Hasta olmaktan korkma
Pedofobi: Çocuklardan korkma
Peladofobi: Kel insanlardan ya da kelleşmekten korkma
Penyafobi: Fakirlikten korkma
Pirofobi: Ateşten korkma
Plakofobi: Mezar taşlarından korkma
Pogonofobi: Sakaldan ya da sakallı kişilerden korkma
Politikofobi: Politikacılardan korkma
Porfirofobi: Mor renkten korkma
Potamofobi: Irmaklardan ya da su akıntılarından korkma
Potofobi: Alkollü içeceklerden korkma
Pteronofobi: Kuş tüyünden korkma
Pupafobi: Kuklalardan korkma
Radyofobi: Radyasyondan, X ışınlarından korkma.
Ranidafobi: Kurbağalardan korkma: İlk okulda bir arkadaşı vardı. Yazları köye giderdi. Bir sene geldiğinde elinde kollarında siğiller vardı. İğrenerek sordu; "Kollarındakiler ne?". Arkadaşı cevap verdi "Siğil, kurbağa avlarken oldu".
Selenofobi: Aydan korkma: Piskopattı babası. Ne zaman yaramazlık yapsa önce döver sonra da damda yatırırdı. Damda geceleri korkuyla sabah ederdi. Ay ona o korku dolu geceleri anımsatır.
Siderofobi: Yıldızlardan korkma:
Simetrofobi: Simetriden korkma
Sosyofobi: Toplumdan, genel olarak insanlardan korkma
Soteriofobi: Başkalarına muhtaç olmaktan korkma: "Allah kimseyi, başkasının eline düşürmesin" diye dua ederdi, felçli halasın yirmi yıl çektiklerini anımsadıkça.
Tafefobi: Diri diri gömülmekten korkma
Takofobi: Yüksek hızdan korkma
Talassofobi: Deniz ya da okyanus korkusu:
Tanatofobi: Ölümden korkma: Günahkardı. Hem de çok günahkar.
Teknofobi: Teknolojiden korkma
Teratofobi: Gebe kadının, biçimsiz, çirkin bir çocuk doğurmaktan korkması
Termofobi: Isıdan korkma
Testofobi: Testlerden ya da sınavlardan korkma:
Tokofobi: Gebe kalmaktan ya da çocuk doğurmaktan korkma: Bu dünyaya geldiğine çok pişmandı. Elinde olsa doğmazdı. Annesinin ona yaptığı kötülüğü o yapmayacaktı. Annesini onun bedduaları cehenneme götürecekti. O ise beddua almayacaktı.
Tomofobi: Ameliyat olmaktan korkma
Toksifobi: Zehir korkusu
Topofobi: Belirli yerlerden korkma
Travmatofobi: Yaralanmaktan korkma
Trikinofobi: Gıda zehirlenmesinden korkma
Triskaidekafobi: 13 sayısından korkma
Tripanofobi: Aşı ya da iğne olmaktan korkma
Trikopatofobi: Saç hastalıklarından korkma
Ürofobi: Sidikten korkma: Büyük kardeşler küçük kardeşlere eziyet ederler. Zavallının abisi bunu abartmış ve yüzüne işemiş.
Venereofobi: Zührevi hastalıklardan korkma: Ortaokula giderken beş arkadaş toplanıp geneleve gitmişleri. O korktu ve içeri giremedi ama arkadaşları girdi. Tüm arkadaşları bel soğukluğu olmuştu.
Venüstrafobi: Güzel kadınlardan korkma
Vermifobi: Solucanlardan korkma: Dedesiyl berbaber yaptıkları yegane şeydi balık tutma. Yaşlı dedesinin gözleri iyi görmediğinden solucanları hep ona kancaya taktırırdı.
Zelofobi: Kıskançlıktan korkma
Zoofobi: Hayvanlardan korkma
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder