"Gece evime organ hırsızları girip beni kaçırmışlarsa. Beni mr' a sokup organlarıma baktıktan sonra, ' Bu adam çürük, hiçbir organı işimize yaramaz.' diyerek benim organlarımı çalmaktan vazgeçtilerse." diye düşündü.
"Ya eşcinselsem" diye içinden geçirdi.
"Acaba dedemin babası nasıl öldü? Ya annemim ananesi? Ölüm nedenini bilmediğim o kadar çok akrabam var ki. Henüz bilmediğim kalıtımsal bir hastalığım varsa?" diyerek içini çekti.
"Yeni televizyon almamalıydım, muhtemelen içine kamera ve dinleme cihazı yerleştirmişlerdir. Acaba televizyonun fişini çektiğimde kamera devre dışına çıkar mı?" diye düşünüp televizyonun fişini çekti.
" Gerçekten de kan grubum AB rh+ mi? Kim ölçtü ki benim kan grubumu? Benim ölmemi isteyen biri olabilir mi? Eğer AB değilsem alacağım her kan beni öldürür." diyerek işkillendi.
" Bir binanın en üst katına çıkıp aşağıya atayarak intihar etmek. Bunu yapan biri benim üstüme düşebilir." Bunları düşünerek irkildi. Kaldırım yola en yakın tarafında yürümeye başladı. Bir yandan da gözü yukarılardaydı.
" Yazları ne kadar çok sinek oluyor ve dünyanın dört bir yanında insanlar sıtmadan ölüyor. Ben ağzım açık uyuyormuşum. Acaba sinek yutsam yine sıtma olur muyum?". Doktoru elindeki dosyaya baktı ve " Konu hakkında pek bilgim yok. Haplarını düzenli alıyorsun değil mi?" dedi.
" İnsanlar nasıl fırından ekmek alıp yiyebiliyor, şaşıyorum. Bir fırıncı istese bir günde on binden fazla insanı zehirleyerek öldürebilir. Eminim ki kimse bunları kontrol etmiyordur." dedi ve ekmek yapma makinasına biraz da ceviz içi attı.
" Evimi ablama mı, yoksa doktoruma mı bıraksam? Doktoruma bırakırsam ablam; beni ve doktorumu öldürebilir. Ya da doktor; ablamı ve beni. " diye aklından geçirdi ve vasiyetnamesini yırttı.
Bir sabah uyanamadı paranoyak. Ölmüştü. Beyaz bir ışık gördü ve uzun bir tünel. Tıpkı filmlerdeki gibi. Sonra bir melek karşısına çıktı ve sordu " Kitabın ne?". Paranoyak kuşkulandı. Ya tuzak soruysa diye. Sustu, cevap vermedi.
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder