27 Nisan 2015 Pazartesi

pazartesi - krematoryum özlemi

İnsanların son isteklerini yerine getiren insanlara saygı duyarım pazartesi vasiyetkarları. Temiz hava almak ve bu seneki trend bikini renklerine karar vermek için çıktığım bir doğa yürüyüşüm esnasında tam da böyle birini gördüm, sekiz kurşunla öldürülmüş bir adamın başında duruyordu. Kanın pıhtılaşması ve cesedin renginden cinayetin yedi ile on dakika arasında işlendiği aşikardı. Beni görünce korktu tabi, hemen yanına gittim ve "Vasiyeti neydi merhumun?" diye sordum.

*Doğada kalırsak ben çadırlarda çürümeyeyim diye kulübe yapmasını bilmesini.
*Kısa vadeli çalışma planları olmalı.
*Biraz hissiz olmalı.
*Elmanın kabuğunu soymamalı ama koçanıyla da beni yüz göz etmemeli.
*Savaşlar hakkında iktisadi bilgileri sağlam olmalı.
*Asosyal sorumluluk projelerinde pasif görevler almalı.
*İskambil falları ile vaktini çarçur etmeli.

Bir şey diyemedi, belli ki acısı büyüktü. Elindeki benzin bidonundan merhumun yakılmak istediğini anladım tabi. Krematoryumsuzluk bu ülkenin kanayan bir yarası. Benzini döktük ama ikimiz de sağlığına özen gösteren insanlar olduğumuz için ateşimiz yoktu. Baktım adamın gözlükleri büyüteç gibi, güneş de tepemizde; doğru açıyı aldım ve adam tutuştu. "Küllerini de nereye dökmeni istemişse oraya dök" dedim ve uzaklaştım. Alev tonları ve füme ve siyah  uygun bence.

Hiç yorum yok: