13 Nisan 2015 Pazartesi

annem teyzem

teyzem kaynanam. teyzemken benden pek haz etmediğini söylemekten çekinmezdi, artık iyice sapıttı. bana kepçe diyor. o kadar da kepçe olmasa da kulaklarım. kulaklarım aslında anneme benziyor. annem de teyzesine benziyor. biz neden insanlardan uzak yaşıyoruz diye babama sorduğumda, dayın yüzünden, diyor. dört dayım var. akrabalık problemlerinden nefret ettiğim kadar kurtlardan nefret etmiyorum.

kurtlar geceleri uğuluyor ve bu bana ninni gibi geliyor.

bu evde gittikçe yok oluyorum. mezarlarımızı evimizin bahçesine gömüyoruz. tükeniyoruz buralarda. gitmek istiyorum. annem de gitmek istediğini söylüyor. eski teyze oğlum, yeni kocam da. hep gitmekten konuşuyoruz. ama hiç gidemiyoruz.

televizyonumuzda 12 kanal var. ben televizyon sevmiyorum, başımı ağrıtıyor.

evin duvarları beni çekiyor. gerçekten, burada edebiyat parçalamıyorum. mıknatıs gibi. sırtımdan geçiyor. bazı geceler sırtımı duvara verip uyukluyorum. yatakta uyumaktan daha çok dinlendiriyor. eski teyze oğlum, yeni kocam durumu çok abarttı. beni annesine şikayet etti.

tam sekiz dakika azar işittim. dört dakika teyzem, dört dakika da kaynanam olarak azarladı beni. o beni azarlarken duvar beni iyice kendine çekti. önce kıçım sonra belim duvara yapıştı. teyzem fark etmedi.

annem teyzemden iki dakika büyük 

Hiç yorum yok: