13 Ocak 2014 Pazartesi

pazartesi - günlerden gün

Pazar öğleden sonra kapının önünde; Hilary Clinton, Angela Merkel, Yıldız Tilbe ve II. Elizabeth’i görünce bir şey unuttuğumu hatırladım pazartesi dilemmaları. İçeri girdikten sonra çantalarından ev ayakkabılarını çıkarttıkları zaman bende jeton düştü. Bugün bizim günümüzdü. Ben bir şey hazırlamadım kızlar, dememe kalmadı hemen mutfağa girip bir şeyler hazırladılar.

*Bilime çok kafa yormamalı.
*Festival insanı olmalı.
*Dans ederken kendinden geçmeli.
*Cam silerken yere ağ germeli.
*Klavyemin tuşlarının arasını temizlemeli.
*Hayali arkadaşının ruhunun hep yanında gezdirdiği saksı çiçeğine geçtiğine inanmalı, inandırmalı.
*İlkokuldayken dağıtılan Kızılay yardım zarfına koyması için babasının verdiği parayı zimmetine geçirmiş olmalı.


Almanlar çok güzel mercimekli köfte yapıyor. Neyse yemeğimizi yedik, çayımızı içtik, dedikodumuzu yaptık; sonra Yıldız söyleme başladı, biz de oynamaya. Bir güzel kurtlarımız döktük. Bir baktım Merkel’le popo tokuşturuyorum. Neyse ben biraz sert tokuşturunca Merkel sen uç, popo üstü düş. Leğen kemiği kırılmış. Sağolsunlar diplomatik kriz olmasın diye kayak yaparken kırıldı diye haber uydurmuşlar.

Hiç yorum yok: