-kurtardığın her hayatın geri
kalan günlerinden sen sorumlusundur, bir japon atasözü-
Kalp: Kalbimi Türkiye’de özel görevde olan
Trinidad&Tobacco’lu bir casusa nakletmişler. Adam sadece üç ay sonra
görevine dönmüş ve dört Türk dahi çocuğu Trinidad&Tobacco vatandaşı olmaya ikna etmiş. Geçen zamanla
beraber bu dört çocuktan üçü orduda görev almış. Kişisel hırslarına yenilip
önce darbe yapmışlar sonra da Chad’a deniz savaşı açmışlar.
Akciğer: Akciğerlerimi ise Yeşilay Tokat il başkanına
nakletmişler. Meğersem adam gizli gizli sigara içermiş; hem de Yeni Harman, hem
de filtresini kırıp da. Tabi sırrını kimse öğrenmemiş. Üzerideki tütün
kokusunun nedeninin kahvehanelere gidip attığı nutuklar zamanında yapıştığını
sanırlarmış. Sırrı sırlığını koruduğundan tüm Tokatlılar’ı bir tevekkül
kaplamış. “İçenin de ciğerler gidiyor; içmeyenin de” deyip durmuşlar. Yeşilay
Tokat’ta kapanmış. Sigara ile savaşmak isteyen Yeşilaylılar başka şehirlere göç
etmişler.
Karaciğer: Karaciğerimi ise lise son sınıf öğrencisi, tüm
notlar 100 olan, namazında niyazında bir kızcağıza vermişler. Ama hayatı kurtulunca
kıza bir rehavet çökmüş. “Amaaann! Nasılsa ölmüyorum, tadını çıkartayım”
havalarına girmiş. Namazı da, dersi de bırakmış. Gitmiş her yönden en dipteki
bir pavyonda dansözlüğe başlamış. Ameliyat izi kızın göbek titretişlerine ve
atışlarına apayrı bir hava katıyormuş. Mesleğinde hızla ilerlemiş; gazino
kralları uğruna birbirlerini öldürmüş, mafyalar uğruna çatışmış da durmuş.
Sonra benim karaciğer de iflas etmiş. Nasılsa yenisi bulunur
diye hiç umudunu kaybetmemiş, son nefesine kadar gerdan kırmaya devam etmiş.
Sağ Böbrek: Sağ böbreğimi mavi muhabbet kuşları ile yaşayan
Manisalı orta yaşlı bir kadına nakletmişler. Kadının evinin her yeri saksıda Manisa laleleri çevriliymiş. Mavi muhabbet kuşları ve mavi laleler. Kadını herkes
yadırgasa da hastadır, dermiş seslerini çıkartmazmışlar. Kadın kenaviş
gözlüymüş. Özellikle sağlıklı insanları kıskanır ve enerjisini gönderip
sağlığını bozarmış. Kimine göre bunu bilerek, kimine göre ise bilmeyerek
yaparmış. 100 yaşında muhabbet kuşlarından bulaşan tropik bir hastalıktan ölene
kadar sayısız kişinin sağlığı ile oynamış.
Sol Böbrek: Sol böbreğimi hani şu devasa havuzlar var ya
hani binlerce çeşit balık yüzüyor; alışveriş merkezlerine müşteri çekmek için
kuruyorlar, onlardan birinin genel müdürüne nakletmişler. Aslında adam eskiden
sıradan evrak işleri ile uğraşan biriyken bir anda havuzun genel müdürü olmuş,
işini laykıyla yapacak kalitede ya da kalibrede biri değilmiş. Patronu vicdan
yapmış da atamış -ki devasa bir hapishane işletiyor elbette yapacak- Neyse ,iyişleşince
işin yükü iyice omuzlarına binmiş ve beceremez olmuş. Her geçen gün artan bir depresyon sonucu hala
nasıl elde ettiği muamma olan bir bazuka ile akvaryumu bazukalamış. Tüm
balıklar ve o ölmüş.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder