11 Ağustos 2013 Pazar

pazartesi - açıkhava mahkemesi

Bakkala sepet sallamayı sevmediğim için bakkalım zeplin aldı ve isteklerimi o bana sepetle sarkıtıyor pazartesi vertigoları. Bu çözüm en başta çok zekice, pratik, yaratıcı, dahiyane ve mizahi geldiyse de; her kumdan kalenin kaderi nasıl yıkılmaksa, balonun da kaderi patlamak. Dayanamadım patlattım zeplini. Sonra da düşen sepetimden 36 etkili diş macunumu almak için aşağı indim.

*Merdivene çıkmaktan korkmamalı.
*Her ortamda uyuyabilmeli.
*Üstü açık arabası olmamalı.
*Ergenlere ne iyi ne de kötü davranmalı.
*UNESCO art niyet elçisi olmalı.
*Bowlingi hijyenik bulmamalı.
*Tüm bayrakları bilmeli, kendinin de bir bayrağı olmalı


Bakkala “geçmiş olsun” dercesine sırıttı. Tam diş macunumu alıyordum ki; yaşlı, başlı, cübbeli bir adam “Yaz kızım, davanın düşmesine karar verildi” dedi. Bir baktım ortam açık hava adliyesi gibi. Adamın arkasında “Adalet mülkün temelidir.” bile yazıyor. “Ne iş la bu?” dercesine hakime göz kırptım. Bana tonlarca dava açılıyormuş. Tabi ben hiçbirine gitmiyorum diye mahkemeyi ayağıma getirmişler. “Bakkala benden bir on sene kürek cezası yazar mısınız?” dercesine gözlerimi kırptım ve hakim “Yaz kızım, bakkala on sene kürek cezası”, dedi.

Hiç yorum yok: