20 Mayıs 2010 Perşembe

Elektirikler Kesilince

Sabah uyandığımda ilk iş elim kumandaya gitti, her sabah ki gibi. Hem saatin kaç olduğunu öğrenecektim, hem de güne çizgi film ile başlamak hoşuma gidiyordu. Gece uyurken yastığımın altına koyduğum kumandayı, hemen her sabah olduğu gibi yerde budum ve kumandanın rasgele bir tuşuna bastım. Televizyon açılmadı. Gözlerimi ovuşturup baktığımda, televizyonun altında yanması gereken kırmızı ışığın yanmadığını gördüm. Tüm kalbimi bir karamsarlık aldı. Elektrikler kesikti.

Mutsuz mutsuz tavana baktım bir süre. Hayatta en nefret ettiğim şey olmuştu. Ne yapacağımı bilmez bir şekilde bir süre daha yattıktan sonra kalkıp bir çay koyup, kahvaltı yapayım dedim. Ketıla suyu koydum ve tuşuna bastım; şapşal gibi. Ketılın ışığı yanmayınca acı gerçekle bir kez daha yüzleştim. Çaydanlığım da yoktu ki benim. Çay içmek için elektriklerin gelmesini beklemeye karar verdim. Bari omlet yapayım diye düşündüm ve yumurtayı çırptım, tavaya yağı koydum ve ocağı açıp ateşleme düğmesine bastım. Elektrik olmadığından ocak yanmadı elbette. Sigara içmediğimden evde kibrit, çakmak da yoktu. Evde tek olmama rağmen içimden bir küfür edip bakkala kibrit almaya gittim. Müşterisizlik çenesine vurmuş olan, geveze bakkalın geyiğine yakalanmadan hızlıca kibriti alıp, çıktım; ve omletimi hazırlayıp, yedim. Kahvaltım bitmişti ama elektirik hala gelmemişti.

Her sabah kahvaltıdan kalkınca internette gazetelere bakardım. Bunu yapamayacağımı bilmem bile tadımı tuzumu kaçırdı. Bakkal gidip gazete alasım da hiç yoktu. Giden elektrikle beraber canım hiçbir şey yapmak istemiyordu.

O sıkıntı ile berbaber canım banyo yapmak istedi. Ilık bir duş beni her zaman kendime getirirdi. Duş fikri bile beni sakinleştirmeye başlamıştı ki elektiriklerin hala gelmediği gerçeği tepemi iyice attırdı. Evin tüm camlarını açtım sonra. Temiz hava iyi gelir diye düşündüm. Boş boş evde dolandım, sabit bir şey düşünmeden. Camları kapatmaya niyetlendiğimde baktım da benim neden evde hiç bitkim yoktu? Kızdım kendime.

Belki beş aydır elimde olan ama okuyamadığım romanı yine elime aldım. Ayracın olduğu sayfadan başlayarak okumaya başladım. Yarım sayfa okuduktan sonra fark ettim ki; ben bu kitaptan hiçbir şey anlamamışım.

Canım iyice sıkıldı. Öyle bir duygu sardı ki benliğimi ifadesi çok güç. Sanki etrafımdaki her şey yanıyor ve beni sıcaklık değil de duman sarıyor. Zor nefes alıyorum, içime çektiğim her nefes bana aynı şeyi söylüyor. "Boğuluyorsun ve öleceksin.", ama ölmüyorum. Bir yerlerde duymuştum, insan yanarak ölmezmiş. Yanarken çıkarttığı dumandan ölürmüş.

Bu korkunç sıkkınlık içinde beni mutlu edecek tek şeyi yapmak aklıma geliyor. Annemi aramak. İçimi saran heyecan ile annemi arıyorum. Uzun uzun çalmasına rağmen annem açmıyor. Hep geç duyar zaten telaşlanmıyorum. Derken telefonu açıyor annem. "Nasılsın kuzucum?" diyor. Bu iki kelime bile beni yangından kurtarıyor. Nasılsın, iyi misin faslından sonra telefonumdan o ses geliyor. O korkunç ses. Şarzım bitiyor. "Hadi yavrum Allah'a emanet" diyor ve telefonumun şarzı bitiyor.

Elimde telefon bir süre daha duruyorum. Saat Akşam 6'ya geliyor. Havanın kararmasına sadece bir saat var. Ben karanlıkta ne yapacağım? Bu korku ile geveze bakkala gidiyorum ve bir düzine mum ve iki kibrit alıyorum. Bakkalın sohbet açma çabalarını yüzüne dahi bakmayarak savuşturup kaçıyorum.

Evde dönünce aklıma geliyor. Telefon edip sorunu nasıl öğrenebilirim? Ev telefonum telsiz olduğu için elektrikler gidince çalışmadığını biliyorum ama yine elime alıp bakıyorum. Elektronik ekranında "Baz yok" yazıyor. Baz ne demek acaba. Şunu farkediyorum ki, elektrikler kesikken durumun sebebini öğrenmek için hiçbir şansım yok ve elektrik kesintisini, elektriksizlikten şikayet edemiyorum.

Derken buzdolabım o gürültü ile çalışmaya başlıyor, anında ev telefonundan kısa bir "bip" sesi geliyor. Sonra kombinin alevini duyuyuyorum. Elektrikler geldi. İçimi çocukça bir mutluluk sarıyor. Koşarak evdeki tüm ışıkları yakıyorum. Hemen bilgisayarı ve televizyonu açıyorum. Sanki kanım damarlarımda daha hızlı akmaya başlıyor. Bunu hissediyorum, sanırım bende evdeki tüm eşyalar gibi elektrikle çalışıyorum.

Hiç yorum yok: