30 Ekim 2017 Pazartesi

şitiv hodjama sorular devam



1.Engebeli cehalet yollarını ilmi ile bir silindir gibi ezerek düzelten, farkındalık eşiği en yüksek birey, minnoşluk abidesi insan Şitiv Hodjam.
Güneş enerjisi ile çalışan tek kişilik bir uçak ile okyanusun üzerinde giderken teknik bir arızadan dolayı zorunlu iniş yaptığım adada yaşayan dinsiz bir kabile beni tanrı sanırsa – önümde diz çökmeler, tapınma benzeri hareketler ve sunulan hediyeler bakireler-, dillerini öğrenene kadar geçen süre içerisinde tanrı gibi takılsam sıkıntı olur mu?
Kalbinizin ısısı ve gülümsemenizin sıcaklığının şu an dünyadaki en kalabalık din olan münafıkların kalbinin buzunu çözmesi dileğiyle.

2. Verdiği nefeste karbondioksit dahi bulunmayan, sıfır karbon salınımı karakter Şitiv Hodjam...
Madem konu karbondan açıldı, öyle devam edeyim. Torunlarının torunlarının torunlarınını... - bu böyle binlerce nesil devam eder- torunları rahat etsin diye toprağın altına karbon eken bir adamın milyon yıl sonra elmasını biçen torunu, kazandığı para ile zina kelimesinin anlam aralığını genişletecek denemelerde bulunsa, çevreyi öyle kirletse ki ders kitapları değişse ve huzur evi yakma projesi geliştirip bunu yaygınlaştırsa; tarlayı eken dedesi günahların ne kadarından sorumludur.
Benimse torunlarımın torunlarının torunlarına bırakacağım en büyük miras sizinle vatsap arkadaşlığım olacaktır.

3. Pek muhteşem Şitiv Hodjam
İlerleyen zamanlarda yaşanması muhtemel bir Avusturalya İç Savaşının sonunda siyasi olarak kıta ikiye bölünse ve sınıra mayınlar ekilse. Mayın tarlalarının arasındaki alanda sadece bizon ve kangurular kalsa. Bir süre sonra bu hayvanların cinsel münasebetleri sonucunda vücut duruşu bizon ve kanguru arası, dört ayaklı, iki keseli, tek boynuzlu, her yere zıplayarak giden hayvanlar türese.
Savaşı islam güçleri bitirip mayınlı araziyi temizledikten sonraki ilk kurban bayramında bu türü kesebilir mi? Eğer kesebilirse bu türe kaç ortak girebilir?
Kokunuzu özleyen biricik müridiniz.

4. Gülümsemesi periyodik cetvelin en üstünde, soy gazların tepesinse olması gereken göz kamaştırıcı gülümsemeli insan Şitiv Hodjam.
Malumunuz iyi kötünün türevidir ve basit diyalektik anlayışa göre de her şey zıttı ile var olur. Temelde İslamiyet’in zıttı olarak tanrıtanımaz, Allahsız disiplinleri almamız gerekse de yaygınlık temelli baktığımızda İslamiyet’in rakibi İseviliktir.
Tamamen ve tamamen İslamiyet için, kolpadan bir Hz. İsa geri döndü numarası çeksek, ben de Hz. İsa rolünü oynasam. İsevileri kandırıp dini duygularını ve paralarını sömürsek. Tabi öncelikle paralarına çöküp elde ettiğimiz paralar ile avm işine girsek. Bunlar iyice sömürdükten, iliklerini kemiklerini emdikten sonra da ben bir cuma öğlen herkesi önce kiliseye çağırsam, önce bir vaaz patlatıp sonra 'Repeat after me!' deyip kelimeyi şahadet de ettirdikten sonra herkese cumayı kıldırsam. En sonda da yere karton serdirip meymenetsiz bir yaşlıya "Camiye yardım camiye yardım, boş geçmeyelim" dedirtip çevirebildiğim kadar İsevi’yi İslam’a çevirsem, bana günah yazılır mı?
Faceten sizin doğum gününüz olduğunu öğrendim. Tüm pastanelerin kandil simiti çıkartması ümidiyle.

5. Muhteşemlikle muhteremliğin harika uyumu, toplumun yapı taşı, arkemiz Şitiv Hodjam.
Nasıl tohum ekmeden ürün biçilemezse, biz zaaffull?! müritlerinizin de temel eksikliğinin tohumsuzluk olduğunu düşünmekteyim. Sizler gibi şeyh torunu olmayı bir kenara bırakın; yarın bir gün soy ağacı neandertalden, makat maymununa; bankerden, hayali ihracatçıya kadar devasa yelpazede müritleriniz olacaktır. Ki beynelmilel hedefleriniz içerisinde tüm dünya hakimiyetinin olmama ihtimalini düşünemiyorum dahi.
Hodjam diyorum ki eğitim kurumları kurup Kızılay’a memur mu yetiştirsek? Sonra sizden aldığımız kanı Kızılay’daki kanlara damlalıkla eklesek. Her bir litreye bir damla. Hem böylelikle kan grubunuzdaki hastalara deva olsanız, hem de kanınızı alanların gönül perdesi kalksa ve müritiniz olsalar.
Asıl sorum şu olacak hodjam. Planımı kabul buyurursanız uzun vadede dergahtaki aşırı Arh+ mürit oluşu toplumla aramızda bir kan uyuşmazlığına yol açar mı?
Her yağmur yağdığında kafama düşen damlaların yolunun bedeninizden geçmiş hidrojen ve oksijen moleküleri olduğu hayalini kuruyorum.

6. Bir annemin yaptığı yaprak sarmasına, bir sabah uykusuna, bir de sizin eşsiz sohbetinize doyamıyorum maxi-muhteşem Şitiv Hodjam.
Sabahlardır aklımda dönen ilginçlik üst sınırında bir fikir var; acaba sizinle birlikte ikinci bir Nuh, üçüncü bir Adem peygamber oluşumuna gitsek. Elbette sizden peygamberlik beklemiyorum ama çevreme bakıyorum da çok fazla genetik artık var. Bu insanlar nasıl doğal seçilimle gelmişler, nasıl en hızlı spermler anlam veremiyorum.
Konuya gelince bence çok fazla insan ile muhatap oluyorsunuz ve bu sizi istemsizce yoruyor. Acaba zevceniz Buse Hanım ile sizi ıssız bir adaya mı göndersek? Siz ikiniz baştan bir medeniyet inşa etseniz. Çünkü bizim durum çok kötü. Düzelt düzelt bitmiyor. Bir gün yanınızda nurlanan, tövbe edip göz gözyaşlarına boğulan adamı; diğer gün ganyan bayiinde görebiliyoruz.
Hem yanınıza tavuk inek falan da veririz. Adaya kameralar yerleştirmek suretiyle sizleri 24 saat izleyip hem feyzlenir, hem de hayıflanırız. Hayatınız tüm çıplaklığı ile de kayda alınıp diğer nesillere aktarılabilir.
Tozdan toza,
Dumandan dumana,
Kızgın bunlardan serin sulara.
Her anınıza şahitlik etmek umuduyla.

7. Cehennemle aramızdaki kapıyı Hodor gibi kavrayan koca yürekli devasa karakterli kişilik Şitiv Hodjam.
Evvelki sohbetlerinizde "Can ruhtadır, ruh çıkarsa can çıkar, ruh çağırma işi ondan sakat bir iş, boyunu aşan sular bunlar" demiştiniz. Bu sözünüzü soğuk ve uzun gecelerde, elektrikli battaniyemin altında, sabahlara kadar dizi izlerken düşündüm durdum.
Game of Thrones’daki Ramsey Bolton'un, Theon Greyjoy'a yaptığı uzun süreli işkence sonucunda ona kim olduğunu unutturabilme konusunda önemli adımlar atmıştı. İşkenceye devam etseydi inanıyorum eski benliğini tamamen unutturabilir, Theon'u tamamen 'Reek''e çevirebilirdi.
Peki hocam Reek kardeşimiz beş vakit namazını bey ayrı camide imamın sol çaprazında eda eden, kurbanlarda konu komşunun hayvanını sevabına boğazlayan ve sünnetçiliği yine sevabına yapan, büyüklerine saygılı, küçüklerine sevgili, Atatürk ilke ve inkılaplarına gönülden bağlı bir karakter olsa; öldükten sonra, önceki hayatın olan Theon Greyjoy olarak mı hesaba çekilir yoksa Reek olarak mı?
Hayatta yaşadığımı hissettiğim iki an var, biri sizin ilim şelalenizden damlalıkla su çekmek, diğeri de Game of Thrones izlemek.

8.Bilimle dini, bilişimle delişimi harmanlayan, tez, anti tez ve sentez kavramlarına şitivtez kavramını ekleyip ufkumuzu açmış, katarakt tutmuş gözlerimizi araba yıkar gibi basınçlı suyla açan tazyiki yüksek, Şitiv Hodjam.
Madem laf şitivteze geldi, Şitivist din anlayışınızla ilgili Facebook, Twitter ve ankara.net sitelerinde çok sık rastladığım bir konuya değinmek istiyorum. Bizde neden dört eş hakkı yok? Bazı hodjalar yabancı sınırını kaldırmışken neden bu tutuculuğunuz? Genç müritler rahatsız.
Biz samimi müritleriniz ise dünyada kadın kalmasa hissetmez, sizin tatlı tebessümünüzü düşünerek testosteronlarımızı dizginleriz.

9. Hodjaların hodjası, büyü işlemez, hakaret geçirmez, yaşayan iyilik hareketi Şitiv Hodjam.
Kişisel ruhban sınıfım, belli başlı ibadetlerimizin sonunda malumunuz Fatiha suresini okuyor ve okurken geçmişlerimizin ruhuna armağan ediyoruz. Malumunuz insanlığın başlangıcının 3 milyon yıl ile 1 milyon yıl arası olduğu tahmin ediliyor. Hz.Adem'in torununun torunun torunu olan, vasat bir müslüman birey milyon yıldır tüm Fatihalar’dan hisse toplarken; kıyametten birkaç yüzyıl önce doğacak bir müslüman belki de hiç Fatiha almadan zorunlu dünya hizmetini tamamlayacak.
Acaba oluşum olarak sadece geçmişlerimizin değil, geleceklerimizin de mi ruhuna Fatiha okusak?
Yeni dinayet sezonun ikimiz için de başarılarla geçmesi dileğiyle kahrolsun sahte hodjalar!

10. Radyoaktif aktif madde altındayken peygamber böceği tarafından ısırılmışçasına bir ilim ve fitliğe sahip Şitiv Hodjam.
Bir zamanlar fırtınalar estirirmişsiniz, eskisi gibi değilmişsiniz artık değişmişsiniz öğrendiğimiz kadarı ile Hodjam. (Bkz: Bir Hodjanın Hatıratları cilt 2 - cilt 28 arası)
Hayatınızı incelerken dikkatimi çeken bir nokta hiçbir günahınızı yarım bırakmayışınız. Pavyon maceralarınız gün ışıyana kadar sürüyormuş mesela. Birini dövmeye başladığınızda mutlaka bayılana kadar dövüyor, birine sövmeye başladığınızda soy ağacında kalaylanmamış dal bırakmıyormuşsunuz. Poker masasından çıplak kalkmışlığınız da var, mahallede kedi bırakmamışlığınız da.
Acaba sizin şu an ki mertebenize ulaşmanızın sebebi günahlarınızı yarım bırakmayıp tamamlamanız mı? Buradan yola çıkarsak, ortasında olduğumuz bir günahı o an bırakmayı yoksa sonra içimizde kalmasın diye tamamlamamızı mı önerirsiniz?

Hayatınızı anlattığınız henüz 28 buçuk ciltlik eserinizin devamında bir virgül olmak hayaliyle.

Hiç yorum yok: